Nuri Bilge Ceylan’ın Kuru Otlar Üstüne filminde performansıyla etkileyen genç oyuncu Ece Bağcı: “Hepimizin içinde Sevim de var Samet de”

Dünyaca ünlü yönetmenimiz Nuri Bilge Ceylan’ın son filmi Kuru Otlar Üstüne’de ortaokul öğrencisi Sevim’i canlandıran genç yetenek Ece Bağcı, Chicago Uluslararası Film Festivali’nde ‘En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu‘ ödülünü aldı. Bağcı’yı yakından tanıdık.

ÖZDE GÖZLER

Önceki sayfalarda okuduğunuz ‘genç yetenekler’ dosyamızdaki isimlerden biri Ece Bağcı. Doğal güzelliği ve etkileyici oyunculuk performansıyla dikkat çeken Bağcı, bugün 16 yaşında, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Lisesi 2. sınıf öğrencisi. İlk filmi Kuru Otlar Üstüne’de rol aldığında ise sadece 13 yaşındaydı. Bu filmdeki performansıyla, Chicago Uluslararası Film Festivali’nde ‘En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu‘ ödülünü aldı Bağcı. Kendisi şu sıralar iki ayrı tiyatro oyununda rol alıyor. 

Sizi biraz tanıyalım mı önce?

2007, Ankara doğumluyum. Ortaokulu orada bitirdim. 3 yıl önce filmin çekimleri sırasında da orada yaşıyordum. Sonra Mimar Sinan Güzel Sanatlar Lisesi Tiyatro Bölümü’nü kazandım ve İstanbul’a geldik annemle birlikte. Annem emekli öğretmen. Ben tek çocuğum.

Ailenizde oyuncu var mı başka?

Hayır, yok.

Sizin oyunculuk serüveniniz nasıl başladı?

Ben 3 yaşından beri bale yapıyordum. Bir dönem Hacettepe Üniversitesi’nin konservatuvarında ders alıyordum. Üniversitenin içinde, tiyatro bölümünde okuyanları görüyordum. Orada başladı ilgim ve sevgim. Sonrasında ani gelişti olaylar. Şu an çok seviyorum tiyatroyu, oyunculuğu…

Kuru Otlar Üstüne’de rol almanız nasıl oldu?

Ankara’dayken, bir ajansta kamera önü oyunculuk dersi alıyordum. Orada seçmelerden söz ettiler. Ben de katıldım. Sonra yönetmen görüşmesine çağrıldım. Ama bilmiyordum Nuri Bilge Ceylan filmi olduğunu. Yönetmen görüşmesine gittiğimde, tam kapıdan içeri girmeden önce öğrendim.

İzlemiş miydiniz daha önce filmlerini?

Tabii, bütün filmlerini. Çok seviyordum. Öğrenince çok şaşırdım. Çok heyecanlandım, kapı açılıp da içeride onları görünce. Sonrasında seçildiğimi öğrendim.

Nasıl bir tecrübeydi Nuri Bilge Ceylan’la çalışmak?

İnanılmaz bir deneyimdi. İlk filmim olduğu için ne olacağını pek bilmiyordum açıkçası. Çok güzel yönlendirdi herkes orada beni. Bilge Hoca, Deniz Abi… Sevim de başlamak için çok iyi bir karakterdi bence. Çok derinlikli bir karakter. Çekimlerde birçok şey öğrendim, hem teknik açıdan hem oyunculuk açısından. O yüzden çok verimli geçti benim için.

Sevim ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Bence Sevim göründüğü kadar hırslı ve kinci bir insan değil aslında. Çocuk daha zaten. orada sadece amaçlarına yöneliyor bence. Arada bunu kolaylaştıracak yollar buluyor. Çünkü zeki de bir kız. Derse girmek istemiyor mesela, Samet Hoca’yla arasını iyi tutuyor, onu dersten çıkarsın diye. Derste istediğini yapabiliyor. Hoşuna giden bu ilgi aslında.

Samet Hoca’ya bir şey hissetmiyor mu?

Bence o açıdan bir şey hissetmiyor. Sadece okulda iyi anlaştı bir hoca. Bence Samet biraz gözünde büyütüyor Sevim’i. Mektubunu Samet Hoca’dan alamamak bir kırılma noktası oluyor Sevim için. Sonra siniri ortaya çıkıyor.

SİNEMANIN BÜYÜSÜ…

Siz de hırslı mısınızdır Sevim gibi?

Sevim gibi hırslı değilim ama hırslıyımdır kendi içimde.

Sevim’e benziyor musunuz genel olarak?

Bazı yönlerden hiç benzemiyorum. Ama benzediğim yönler de var bence. Mesela Sevim lider ruhlu bir kız. Ben de bir şeyleri yönetmeyi seviyorum. İçsel olarak başka benzerlikler de vardır mutlaka. Çünkü herkesin içinde aslında Sevim var, Samet var… Çok ayrı tutmak da imkansız.

Sette neler yaşadınız?

ilk gittiğimizde her yer kardı. Uçsuz bucaksız. O kadar güzel görünüyordu ki… O ortamda olmak çok güzeldi bir kere. Sonra diğer oyuncularla ve ekiple tanıştık. Herkesin bana yaklaşımı çok iyi ve destekleyiciydi. Filmde Aylin olan arkadaşım Birsen’le de ilişkimiz çok iyiydi. Diğer yaşıtlarımdan da çok etkilendim. Gerçek Sevim’lerle birlikte çalışmak da çok güzeldi benim için. Çeşitli köylerden çocuklar geliyordu, hep bir aradaydık. Ve çok katkıda da bulunuyorlardı. Onlar sayesinde doğaçlama sahneler oldu mesela. Deniz Abi’yle olan (Samet Hoca) iletişimimiz benim için çok özeldi. Bence role de yansıdı bu.

Bu arada şunu söylemeliyim: Çekimler sırasında biz bir filmde oynadık, evet. Ama izlerken gördüğümüz bambaşka bir filmdi. Bilge Hoca’nın harika yönetmenliği o bence. Aldığı parçaları yapboz gibi birleştirerek çok başka bir film çıkarmış ortaya. Biz okuduğumuzdan ve oynadığımızdan bambaşka bir şey izledik salonda. Sinemanın büyüsü de bu zaten sanırım.

Etrafınızdaki insanlar neler dedi bu başarınızın ardından?

Herkes çok destek oldu gerçekten. Ailem, arkadaşlarım… Annem hep yanımdaydı zaten, o olmadan hiçbir şey yapamazdım. Şimdi yoldada durdurup “Nuri Bilge Ceylan’la çalışmak nasıl bir duygu” filan diye soruyorlar. Hatta kızanlar oluyor “Samet Hoca’ya bunu neden yaptın” filan diyorlar.

“Benim için karakter önemli”

Deprem sonrası Kahramanmaraş’ta çocuk oyununda rol aldı

Tiyatro oyunlarında rol alıyormuşsunuz…

Evet, iki oyunda oynuyorum bu sezon. Tatavla Sahne’deki Getto’da oynuyorum. Aynı zamanda Şehir Tiyatroları’nda Cadı Kazanı oyununda oynuyorum.

Tiyatronun sizin için güzel tarafları ve zor tarafları neler?

Bence tiyatronun en güzel yani, sahnede direkt seyircilerle birlikte olmak. Seyircilerle etkileşim kurma hissi yani. Sinemada da bir etkileşim alıyoruz ama bu çok sonra oluyor.

Peki tiyatro mu sinema mı?

Öyle cevaplayamam aslında. Daha çok karakterler benim için geliştirici oluyor. Dolayısıyla oynayacağım karaktere göre değişebilir o. Sadece oyunculuk gelişimi açısından değil, kişisel gelişimim açısından da etkili olabiliyor çünkü bir karakter. Ama tiyatroda çok daha derinlikli karakterler oluyor genelde.

Depremden sonra Kahramanmaraş’a gitmişsiniz…

Evet, Tiyatro Kooperatifi kapsamında gittik oraya. Çeşitli bölgelerinde depremzede çocuklara oyun oynadık. Sonrasında atölyeler yaptık. Çok güzeldi onlarla etkileşimde olmak. Tiyatroyu bu açıdan da çok seviyorum mesela. Oradaki çocukların yaptığımız şeyden ne kadar etkilendiklerini gözlerimizle gördük. Bir haftadaki değişimleri çok etkileyiciydi.

Bir cevap yazın