YAPAY ZEKA…

Yaklaşık 20 yıl önce sizlerle paylaşacağımız bir dergi çıkarma fikri oluşunca, en çok adını ne koyalım diye düşündük…

O dönemde, IQ (Intelligence Quotient) olarak bilinen zeka kavramının yanında, bir de dilimize duygusal zeka diye çevrilen EQ (Emotional Quotient) kavramı gündemdeydi.

Birçok alternatif arasından, hem Ant Yapı’nın vizyon, misyon ve şeffaflığına hem de sizlerle olan diyaloğumuza istinaden, çok yakışacağını düşünerek dergimizin adını “Duygusal Zeka” anlamına gelen “EQ” olarak belirledik. Başarılı bir iletişim aracı olan dergimizle hep beraber bugünlere ulaştık…

Bu ismi koymamızdaki en büyük etkenlerden biri de şuydu: Bilimsel araştırma sonuçlarına göre “IQ” tam anlamıyla zekayı göstermiyor, sadece bazı bilişsel becerilerin durumunu ortaya koyuyor; matematik becerisi, dil yeteneği, hafıza, analitik düşünme, bilgi işleme hızı gibi yeteneklerin ölçümünün yapılabileceğini gösteriyor.

“EQ” ise duygusal zeka seviyesini ifade ediyor. Açılımında şöyle kavramlar yer alıyor: Kişinin hem kendisinin hem de karşısındakinin duygularını anlayarak empati kurmaya çalışması, uyum sağlayabilme, girişkenlik, duyguların ifadesi, başkalarını kontrol etme, otokontrol, dürtü kontrolü, ilişkiler, özsaygı, öz motivasyon, sosyal farkındalık, stres yönetimi, sürekli empati, sürekli iyimserlik, sürekli mutluluk…

Basitçe bu iki kavram arasındaki farkı şöyle de özetleyebiliriz: “IQ”, zeka dendiğinde ilk akla gelen kavram. IQ deyince sayısal, sözel ve görsel alandaki yetenekler anlaşılabilir, bilgiyi ve planlama becerisini ölçebilir, bellek, sıralama, parça bütün ilişkisi gibi bilişsel alanlardaki başarıyı gösterebilir. Ancak düşünce süreçlerine duyguların dahil edilmesi konusunda bir değerlendirme yapamaz, ki bu “EQ”yla yani duygusal zekayla ilgili çalışma alanıdır. Sosyal ilişkileri yürütme becerisi duygusal zekaya dayanır.

Bu konudan neden bahsettiğimizi merak ederseniz… Dergimizin bu sayıdaki kapak konusu bunları aklımıza getirdi. Malum, hızlı teknolojik gelişmeler neticesinde günümüzde siber güvenlik konusu büyük önem kazandı. Biz de birtakım güvenlik önlemleri almak gerektiğinden bahseden bir dosya hazırladık.

Bugünlerde çok gündemde olan bir de “Yapay Zeka” kavramı var tabii. Yapay Zeka; biyolojik olarak insan sinir sisteminden esinlenilerek matematiksel olarak tasarlanan görsel algılama, konuşma, ses tanıma, hareket, muhasebe ve muhakeme yeteneğine sahip, kendi kendine öğrenme işlemlerini sürdürülebilen yazılımsal ve donanımsal sistemler bütünü diye tarif ediliyor.

Kısaca bir bilgisayarın veya bilgisayar kontrollü robotun, genellikle akıllı varlıklarla ilişkili görevleri yerine getirme yeteneği diye özetlersek yanlış olmaz. Ancak insan olmak başka bir şey! Tüm bunlardan bahsederken bizim de aklımıza, “Dergimizin ismini de iyi ki EQ koymuşuz” diyerek, rahmetli usta sanatçı Müşfik Kenter’in “Dostluğu Klavyelerinde arayanlar…” adlı “EQ dolu” şiiri geldi. Sizlerle de paylaşalım, hatırlayalım istedik…

Hep bir yerlere, bir şeylere yetişme telaşındasınız değil mi? Hiç vaktiniz yok!
“Fast live” “Fast food” “Fast müzik” “Fast love”…
Dikte ettirilen “yükselen değerler”
Buna benzer bir odada, şanslıysanız gökyüzünü görebilen bir pencere altında bitecek hepsi.
Dostluğu klavyelerinde, yaşamı monitörlerinde arayanlar, size sesleniyorum!
Hangi tuş daha etkilidir ki sıcacık bir gülüşten ya da hangi program verebilir bir ağaç gölgesinde uyumanın keyfini?
Copy-paste yapabilir misiniz dalgaların sahille buluşmasını?
İçinizi ısıtan gün ışığını gönderebilir misiniz maille arkadaşlarınıza?
Sevgiyi tuşlarla mı yazarsınız?
Sarılmak için hangi tuşlara basmak gerekir?
Ya da geri dönüşüm kutusunda saklanabilir mi kaybolan zaman?
Doğayı bilgisayarlarına döşeyenler, neden görmezsiniz bahçede akasyanın tomurcuklandığını?
Ve ıslak toprak kokusu var mıdır dosyalarınız arasında?
Koklamak duymak dokunmak yok mu yaşam skalanızda?
Bilgi toplumu oldunuz da duygu toplumu olmanıza megabaytlarınız mı yetmiyor?

Yorumu sizlere bırakıyor ve “EQ”su yüksek insanların hayatınızdan eksik olmamasını diliyoruz.

MEHMET OKAY
Yönetim Kurulu Üyesi

Bir cevap yazın