YIL 2023: NEREDE KALMIŞTIK?

Doğaya ve insana karşı ‘mesafeli’ yaşadığımız günler, bizleri genel düzenimizden çıkarıp bambaşka alışkanlıklara ve tercihlere yöneltti. Böylece dünya ‘post pandemi’ dönemine büyük umutlarla, değişim ve dönüşüm fikirleriyle başladı… Şimdi de karşınızda, farklılaşmanın en büyük avantaj olduğu 2023 yılında mimari tasarım ve dekorasyon alanında çok konuşulacak trendler…

ÖZGE CÜCEOĞLU

Tüm dünyayı kasıp kavuran pandemi şaşkınlığının ardından 2022, her sektörde olduğu gibi inşaat sektöründe de farklı iş modellerinin ortaya çıktığı bir yıl oldu. Artık mimarların tasarımlarında, iklim değişikliğine karşı daha fazla direnç, daha düşük inşaat maliyetleri ve daha fazla sürdürülebilirlik dahil olmak üzere birçok yeni kriter bulunuyor. Bunların en başında da ‘sürdürebilirlik’ kavramı geliyor. Sürdürülebilirlik kavramı hayatın hemen her alanında karşılık bulsa da en somut biçimlerinden birini inşaat sektöründe görüyoruz.

YEŞİL BİNALAR DEVRİ

Sürdürülebilir binalar enerji, su ve diğer kaynakları verimli kullanan; kullanıcı sağlığını koruyan ve çalışanların verimliliğini arttıran; atık, kirlilik ve çevresel bozulmayı azaltan binalar olarak tanımlanıyor. Binanın tasarımından yapım aşamasına, daha sonra yıkım aşamasına kadarki tüm süreçler boyunca çevresel olarak sorumlu ve kaynak verimliliği olan projeler oluşturmak için entegre bir tasarım süreci gerekiyor.

Bu alandaki kriterler ise şöyle sıralanıyor: Minimum enerji, su kullanımını azaltma, geri dönüşüm toplama ve tütün dumanı kontrolü, düşük emisyonlu ürünlerin kullanımı, su tüketiminin azaltılması, enerji verimliliği, toplu taşıma araçlarına erişim, geri dönüştürülmüş içerik, gün ışığı ve yenilenebilir enerji…

Şimdi size mimari trendler arasında gösterilen bazı kavramlardan bahsedelim…

BİYOMİMİKRİ NEDİR?

Problemlere sürdürülebilir çözümler üretmek için doğayı taklit etme sanatı olarak da tanımlanan ‘Biyomimikri’ yaklaşımı bugün mimariden endüstriyel tasarıma, tekstilden teknoloji mühendisliğine birçok alanda kullanılıyor.

BİYOFİLİK ŞEHİRCİLİK

Dönüşen kentsel yaşamda ‘insan ve doğanın yararına’ temasına duyulan ihtiyaç sonucu, biyofilik tasarım kriterleri tanımlanıyor. ‘İklime duyarlı mekan tasarımı’ demek olan bu eğilim doğal malzemeler, doğal havalandırma, doğal aydınlatma, ayrıca doğadan ilham alan şekil ve formları modern yapılı çevreye dahil etmeyi içeriyor.

Diğer önemli bir noktası da pasif güneş mimarisi ve yeşil çatılar gibi enerji tasarrufu sağlayan kaynakların kullanımı… Ayrıca yüksek yapılarla donanan şehirlere yeşil alanların eklenmesi, canlı bitkilerin bolluğu gibi hava kalitesini arttıran unsurlar da önem kazanıyor.

3D BASKILI BİNALAR

Nesnelerin interneti gibi teknolojilerin kullanımı, binaların tasarımında ve yapımında giderek daha yaygın hale gelirken özellikle 3D baskılı tasarımlar tercih ediliyor. Bunun nedeni sadece çalışma süresini azaltmak ve lojistiği kolaylaştırmak değil. 3 boyutlu modeller, en iyi şekilde bir makine tarafından kontrol edilen her türlü kıvrımlı, dokulu forma izin verirken, aynı zamanda mimarların en baştan yüksek hassasiyetli modeller tasarlamasına olanak tanıyor.

Ayrıca bu tasarımlar, dünya çapında kolayca tekrarlanabilir ve örneğin bir kamu kurumu için tasarlanan bina mimarisine finansal olarak daha avantajlı uygulanabilir, basitleştirilmiş ve sürdürülebilir bir yaklaşıma sahip.

MODÜLER EVLER

Modüler evler, bileşenlerinin yüzde 70-90’ının üreticide inşa edildiği ve daha sonra şantiyeye taşındığı düşünüldüğünde, umut verici bir mimari trend olarak karşımıza çıkıyor. Modüler sistem, bazı binalar için geleneksel inşaattan daha verimli olurken bu trend tıbbi tesisleri, otelleri ve standart konut yapılarını içeriyor.

YÜZEN BİNALAR

Bir zamanlar hayal olan görüntüleri gerçeğe dönüştüren bu akımda, yüzen yaşam alanları doğru yükseklikte, doğru malzemeler ve teknolojiyle destekleniyor. Bu tasarımların çoğu şiddetli hava koşullarını hesaba katıyor ve genellikle iklimsel senaryoların her an getirebileceği şeylere, örneğin kasırga ve sele karşı korumalı olarak tasarlanıyor.

MALZEMENİN AKILLISI…

Yenilikçi malzemelerin kullanımı giderek ilgi görüyor ve güvenli bulunuyor. Bunların en başında gelen akıllı cam, şeffaflık seviyelerini günün saatine ve diğer faktörlere göre değiştirme özelliğiyle öne çıkıyor.

YENİ NESİL ‘MİNİK EVLER’

Pandemi sonrasında yeni neslin favorisi ‘küçük evler’ oldu. Yıllar içinde geliştirilen bu evler, uygun maliyetli ve çevre dostu tasarımlar. Z kuşağı, evinde fazlalıklardan arındırılmış basit bir yaşam aritmetiği tercih ediyor. Az mobilya, az aksesuar ile yaratılmış rafine bir görünüm…

BİNALARDA YENİDEN KULLANIM

Yıkmak ve yeni tesisler inşa etmek yerine, mevcut yapıları yenileyerek yeniden kullanmaya yönelik bir eğilim oluştu. Yeniden kullanım, yeni yapılar inşa etmenin çevresel etkilerini azaltırken, tarihi binaların karakterini ve mirasını korumaya da yardımcı oluyor.

MERKEZDE TOPLULUK VAR

Engelli bireyler dahil olmak üzere herkes için erişilebilir ve ‘samimi’ olan binalar ve ortamlar, 2023 yılının en önemli mimari trendlerden biri olarak görülüyor. Özellikle yurtdışında tercih edilen ‘topluluk merkezli’ binalar, çok çeşitli hayır işleri ve toplumsal faaliyetleri, sohbetleri, performansları, sanat atölyelerini, atletizm ve dini hizmetleri bir arada sunmayı sağlıyor.

EKOLOJİK MALZEMELER

2023 mimari trendlerinde birincil ekolojik malzemeler olarak mantar paneller ve ahşabın aktif olarak kullanılması bekleniyor. Kenevir betonu ve biyokompozit gibi yeni yapı malzemeleri, karşıladıkları su, iklim koşulları ve yangın güvenliği kriterleri düşünüldüğünde, inşaat sektöründe daha popüler hale geliyor. Kenevir betonu kenevir lifleri, kireç taşı ve sudan oluşuyor. Bina sıcaklığını sabit tutan termal kütle oluşturuyor. Ayrıca, emici ve canlı malzemeler, iç mekan hava kalitesini önemli ölçüde arttırıyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİR GELECEK

Post pandemiyle bina tasarımlarında ekolojik farkındalığı yüksek evler deneyimlenirken, peki içeride neler oluyor? Eski olanı dönüştürerek yeniden kullanma, aile yadigarlarını değerlendirme ve ‘ileri dönüştürülmüş’ tasarımlar satın alma, dikkat çeken eğilimler arasında…

Bu yılın dekorasyon trendlerine baktığımızda da, sürdürülebilirlik kavramının çok derin bir şekilde hayatımıza girdiğini görüyoruz. Ahşap malzemeler 2023’te de yaşam alanlarımızı süslerken, karşımıza bir aksesuar olarak çıkabildiği gibi taşınabilir ya da sabit mobilyalarda da kullanılabiliyor. Kavisli mobilyaların yanı sıra kavisli mimari aynı zamanda kemerli kapılar ve iç mekanlar çok güncel… ‘Curvalicious’ denilen kıvrımlı formlardan oluşan bu trendin stil kodlarında grafik desenler ve çarpıcı renkler başta geliyor.

Aydınlatmalarda da değişim gözleniyor… Örneğin 2023 yılında sanat eserlerini üstten, doğrudan ve sürekli ışığa maruz bırakarak aydınlatmak yerine, yanlardan mekanı aydınlatarak kullanmak daha çok tercih edilecek.

Yeni trendlerde aksesuarlar ise dikkatimizi dağıtmayacak şekilde tasarlanmış, daha ince düşünülmüş ve özel parçalar olacak. Ahşap, taş, bambudan oluşan aksesuarlar, jüt halılar ve hasır aydınlatmalar ortama sıcaklık katıyor. Küçük bir tepside yer alan mumlar, taşlar, kokular evde ‘wellnes’ etkisi yaratıyor.

Ahşap, taş, bambu, seramik, mantar, terakota gibi organik yüzeyler mutfaktan banyoya ıslak alanları şekillendiriyor. Abartısız bir estetik sergileyen zanaatkar tasarımları 2023’te daha çok tercih ediliyor. Kum, taş ve toprak renklerinden oluşan bir renk paleti de banyo ve mutfaklarda öne çıkıyor.

HERKES MUTFAKTA!

Aile yapısında eskiden kadının çalışma alanı olarak düşünülen mutfaklar, kadının sosyal hayatta ve iş hayatında daha aktif olmasıyla birlikte artık cinsiyet ayrımı olmadan, evde yaşayan her bireyin kullandığı bir mekan haline dönüştü. Böylece açık mutfaklar, kadın-erkek fark etmeksizin aile bireylerinin evin sosyal ortamından uzaklaşmadan ‘yaşamın içinde’ kalmasını sağlıyor. Aynı zamanda minimum duvar kullanımı yaşam alanlarını genişletiyor ve mekansal iletişimi arttırıyor.

‘Yeni normalde’ mutfak dışındaki yaşam alanlarının fonksiyonu da çeşitlenmek zorunda kaldı. Evlerimizdeki birçok alan, birden fazla amaca sahip olacak şekilde tasarlanıyor. Örneğin; bodrum katı spor salonu veya ev ofis dolabına, salon çalışma alanına, yatak odası ütü odasına dönüşebilirken, mutfak ve oturma odası birlikteliği gibi çeşitli fonksiyonlar üstelenen mekanlar da sıklıkla karşımıza çıkıyor. Yaşam alanlarına entegre ‘mini çalışma nişleri’ evden çalışanlar için bir ihtiyaç haline geliyor.

İNZİVAYA ÇEKİLME İHTİYACI

Dünyanın her geçen gün dijitalleşmesi ile birlikte insanlar yoğun uyarıcıların arasında kendini dinleme arayışına giriyor. Yani yoğun tasarım akımının ardından ‘minimalizm’ akımının gelmesinin en önemli nedeni, insanın kendini dinleme içgüdüsü. İnzivaya çekilmek için de enerjisi yüksek, bitkilerin egemen olabileceği konforlu yaşam alanlarına ihtiyaç duyuluyor. Diğer yandan pandemi insanlarla doğa arasında ciddi bir engel yaratınca yeşilin ve büyük yapraklı bitkilerin iç mekanlara taşınması kaçınılmaz oluyor.

L KOLTUK OLMAZSA OLMAZ

2023’te bir çift masa lambasıyla uyumlu kanepe gibi geçmişin daha geleneksel salon ya da oturma odası düzenlerinden uzaklaşacağız. Tercihlerin başında gelen L koltuklarda kullanıcıların dikkat etmesi gereken şey ise bu koltukların en rahatsız bölümü olan köşe kısımları. Bu nedenle, L koltukların birleştirilirken açılı olarak tasarlanması, köşelerde ihtiyaç duyulan inziva alanını yaratabilir. Ayrıca bir berjerle ya da bir salıncakla kendi alanınızı yaratabilir, okuma veya kahve köşesi olarak kullanabilirsiniz.

ZENGİN RENK KOMBİNASYONLARI

2023’te yeni tekstiller; renkler ve desenler, tamamlayıcı renkli kanepeler ve görsel ilgi yaratan vurgulu sandalyeler ile ön plana çıkıyor. 2023 için oturma odası renk şemalarında sıcak, sakinleştirici maviler, şeftali pembeleri ve samur, mantar ve ekru gibi sofistike nötr renkler bulunuyor. Ancak dengeli olarak tüm koyu renkler de kullanılabiliyor. Hatta kadife, venge, ceviz gibi koyu ve aristokrat malzemelerle tasarlanmış evlerde hardal sarılarından zeytin yeşili ve laciverte uzanan bir renk paleti tercih edilebiliyor.

Bunun yanı sıra, bu yıl yeşili ve maviyi açık mekanlarda sıklıkla göreceğiz. Beyaz tonların hâkim olduğu alanlarda da yeşil ve mavi kullanılıyor; ayrıca bu renklerin içerisine kıvamında altın tonları eklenerek renklerin kalitesi arttırılıyor.

Mermer, rattan, hasır ve kamış gibi doğal malzemeler tasarımlarda güçlü bir şekilde yer alıyor. Diğer yandan pencere ve kapılar için baskılı ve renkli duvar kağıtlarının kenarlık olarak kullanılması gibi eğlenceli ayrıntılar da görebilirsiniz.

SINIR TANIMAYAN TAVANLAR

Birçok kişiye göre, duvarlar sıcak ve rahat alanların bir uzantısı olarak görülüyor. Bunu odayla sınırlandırmak istemeyenler tavanı da renkli boyayarak bir bütünlük duygusu hissetmek istiyorlar.

Bir başka merak edilen konu ise 2023’te Art Deco esintili aksesuarların etkisinin devreye girip girmeyeceği. 2020’den önce yükselen Art Deco’nun yeni 10 yılda bir noktada tekrar ön plana çıkacağı düşünülüyor. Art Deco tarzının en belirgin detayları, yuvarlatılmış köşelerle keskin ve dikey çizgilerin buluşması. Kübist mobilyalar, tablolar, egzotik ağaçlar, plastik objeler ve krom aksesuarlar ağırlıklı olarak kullanıyor. Oldukça süslü ve şık bir stil olan Art Deco’nun ilham kaynağı geometrik detayların yanı sıra çiçek, yaprak, kuş hatta böcek gibi doğal unsurlar.

1930’larda son bulsa da 1960’lı yıllarda yeniden itibar görmeye başlayan Art Deco’nun ilk büyük örneği ise Eliel Saarinen’in Helsinki Garı. Stilin diğer mimari örnekleri Ankara Tren Garı, Chrysler Binası, Rockefeller Center ve Empire State Binası’dır.

Bir cevap yazın