Fütürist öngörüler:
ÖLÜMSÜZLÜK KAPIDA

İngilizce future (gelecek) sözcüğünden türetilen fütürizm, geleceğe dair bilimsel öngörülerde bulunan bir akım. Fütürizmi kehânetlerden ayıran en önemli nokta ise öngörülerini bilimsel bilgiye, teknolojiye, felsefeye dayandırması. Dünyanın önde gelen fütüristlerinin de alanlarında saygın bilim insanları olmaları. 

Fütürizm esas olarak devletlerin ve şirketlerin geleceği erken okuyarak şimdiden konumlanmalarını sağlamakla birlikte etkileri sanattan bilime, ekonomiden politikaya, teknolojiden ekolojiye kadar her alana nüfuz ediyor.

KAKU: KANSER TARİH OLACAK

Geçtiğimiz yıllarda Türkiye’deki bir teknoloji fuarına konuk olan dünyanın en saygın fütüristlerinden teorik fizikçi Michio Kaku, bir bilim insanı olarak neden gelecek öngörüsünde bulunduğunu şu sözlerle özetlemişti: “Çünkü biz transistörü keşfettik, lazeri, televizyonu, radyoyu, radarı keşfettik, X-ray cihazını, MRI cihazını, uzay programını ve GPS sistemini biz yaptık. 20. yüzyılı fizikçiler keşfetti, 21. yüzyılı da keşfetmeye devam ediyor.”

Konuya Dr. Kaku ile giriş yaptığımıza göre onun öngörüleriyle devam edelim. Dr. Michio Kaku’nun gelecek öngörülerinden bazıları şöyle: Önümüzdeki 100 yıla iletişim teknolojileriyle beraber biyoteknoloji, nanoteknoloji ve yapay zekâ damgasını vuracak. 2020′lerde çipler yaygınlaşacak, maliyeti kuruşlarla ölçülecek. 2020′de sürücüsüz otomobiller artacak. Yoldayken olası sağlık sorununda size ilk müdahaleyi arabanız yapacak. Yabancı dil sorunu kalmayacak. Kontak lenslerimiz karşımızdakinin söylediklerini anında tercüme edip alt yazı geçecek. Tıpta devrim olacak. Nanoteknoloji kemoterapinin yerini alacak.
Hedefe yönelen akıllı ilaçlar kanserli hücreleri yok edecek.
Laboratuvarda üretilen organlar insanlara nakledilecek. Gelecekte sanatçılar, tasarımcılar ve tüm yaratıcı meslekler çok önemli hale gelecek. Çünkü kalan her şeyi robotlar yapacak.

40 yıl önce kazada kollarını kaybeden Les Baugh, düşünce gücüyle kontrol ettiği robot proteziyle karmaşık işler yapabiliyor.
40 yıl önce kazada kollarını kaybeden Les Baugh, düşünce gücüyle kontrol ettiği robot proteziyle karmaşık işler yapabiliyor.

TOFFLER: BİLGİ EN ÖNEMLİ SERMAYE

Alvin Toffler, fütürizmin öncülerinden. Artık hayatta olmayan Toffler, 60’lı yıllardan bakıp bugünü tartışmasız bir doğrulukla analiz eden ve büyük etkiler yaratan kitaplar yazdı. En bilinen iki kitabı Şok ve Üçüncü Dalga’da bugünü gözleriyle görmüş gibi resmetti. Toffler, “Aşırı enformasyon yükünden dolayı şoka giren kitleleri bekleyen asıl tehlike, okur-yazar olmama değil, öğrenememe durumlarıdır,” diyordu. Ne kadar tanıdık değil mi?

10 YIL SONRA SIRADAN BİR GÜN: 
HASTA CİĞERİNİZİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN ECZANEYE GİDERKEN YASLANIN ARKANIZA OTOMOBİLİNİZ SÜRSÜN. 

Ölümünden sonra eşi Heidi Toffler’in yayına hazırladığı Zenginlik Devrimi isimli kitabında ise, “Gelecekte zenginlik yaratımında kaynak ve/veya servet bilgi olacak” öngörüsünde bulundu Toffler. Şimdi bize eskimiş gibi görünen bu cümle, internetin hayatımızda henüz olmadığı dönemler için çarpıcı bir saptamaydı. Nitekim günümüzün start-up’ları buna iyi bir örnek. Öyle ki bir garajda, döküntü bir bilgisayarla dünya devleri arasına girme hikâyeleri, bir kasa elmayı satıp iki kasa elma alarak zenginleşenlerin hikâyelerini çoktan unuturdu bile. Toffler, öngörüleri bir insan yaşamına sığacak kadar kısa zaman aralığında gerçekleşmiş belki de tek isim bu yüzden.

Terminatör filmi, Kurzweil’ın yarı insan yarı makine öngörüsünün fantastik bir ifadesi. 2029’da gözlük kadar sıradan olacak.
Terminatör filmi, Kurzweil’ın yarı insan yarı makine öngörüsünün fantastik bir ifadesi. 2029’da gözlük kadar sıradan olacak.  

PEARSON: 2050’DE ÖLÜMSÜZ OLACAĞIZ

Dr. Ian Pearson da gelecek tasarımı denilince dikkatle kulak verilen isimlerden biri. Pearson, insanlığın en büyük düşüne dair öngörüsüyle tüm dikkatleri üzerine çekti. Ölümsüzlük için tarih de verdi üstelik. Sadece 31 yıl sonra, yani 2050’de insanın ölümsüzlüğü yakalayacağını, 70’ten sonra doğan birçok kişinin ölümü tatmayacağını iddia etti. Savını genetik mühendislik alanındaki gelişmelere dayandıran Pearson, gelişen yapay zekâ, robotik bedenler ve genetik mühendisliğindeki ilerlemeler sayesinde insanoğlunun doğduğu bedene ihtiyacı kalmayacağı iddiasında. İnsan bilincinin makinelere yüklenebileceğini savunan Pearson, bu sayede vücudun ölmesi durumunda bile kişinin başka bir bedende yaşayacağını öne sürdü. Çılgınca görünse de benzer bir iddia geçtiğimiz yıllarda teknoloji devi Google’ın baş fütüristi Ray Kurzweil’den de gelmişti.

KURZWEIL: YARI İNSAN YARI MAKİNE

‘’2029’da tıbbi teknolojiler, kalan ömrümüze her yıl bir yıl daha katacak evreye gelecek,” diyen Kurzweil, beynimizin bir bulut sistemine bağlanacağını ve nanoteknolojik cihazların bağışıklık sisteminin yerini alarak kanserin, dolaşım sistemi hastalıklarının üstesinden geleceğini öngörüyor. Üstelik Kurzweil’e göre bunlar herkesin erişebileceği kadar ucuz olacak. Mutfak aletleri kadar yaygın hale gelecek olan üç boyutlu yazıcılar, daha iyi bir yaşam için tüm gereksinimlerimizi sağlayacak. Kurzweil, günümüzde kullanılan Android işletim sistemli cep telefonunun 1960’larda MIT’de kullanılan 11 milyon dolar değerindeki o dönemin süper bilgisayarlarıyla benzer işlevleri yerine getirebilmesini bu söylediklerine kanıt olarak gösteriyor. Fakat kötü haber şu ki, bu ölümsüz insan türü yarı insan yarı makine olacak. Çünkü yapay organlarla güçlendirilen insan bedeni, eklenen her parçayla birlikte, biyolojik insanla makine arasında yeni bir türe dönüşecek.

Teşbihte abartıya kaçacağız belki ama gelecekte ölülerin geri geleceği de bir diğer çarpıcı iddia. Kurzweil’e göre yapay zekâ teknolojileri sayesinde en geç 2030 yılına kadar sevdiğimiz insanların anıları ve bilinçleri nanorobotlar aracılığıyla bilgisayarlara aktarılabilecek. Ölen kişinin DNA’sı kullanılarak artırılmış gerçeklik teknolojileri aracılığıyla kişinin sanal versiyonu oluşturulabilecek.