Hayatı Ertelemeyin

Dergimiz EQ’nun sunuş yazısını hazırlarken genellikle konjonktürün karmaşası, sosyal ve ekonomik olayların yarattığı belirsizlikler arasında öngörülerimizi biraz da kendi düşüncelerimizi, felsefemizi sizlerle paylaşmaya çalışıyoruz.

Hemen hemen her yazıda, röportajda, söyleşide benzer sorulara, benzer cevaplar veriyoruz. Kısaca pozitif bakış açımızı değiştirmeden yolumuza devam ediyoruz, hem yurt içinde hem de yurt dışındaki faaliyetlerimizde…

Dünyadaki her şeyden anında haberdar oluyoruz, müthiş bir iletişim, haber bombardımanı altındayız ki maalesef çoğunlukla da negatif haberler alıyoruz ve hep diyoruz ki hayat devam ediyor. Ancak kimine göre güzel kimine göre kötü geçiyor; aynı ortamlarda aynı şeyler yaşanmasına rağmen olumlu düşünenlere göre iyi, olumsuz düşünenlere göre kötü geçiyor!

İşin aslı şu ki; olumlu düşünenler hem ruhsal hem de fiziksel sağlık açısından daha iyi durumda olduklarından dolayı tüm olumsuzluklara rağmen hayatlarının daha güzel geçtiği bir gerçek.

Yine diyoruz ki, insanın idealleri, amaçları olmalı ve bu uğurda risk alarak yaşamalı, yılgınlığa kapılmadan her ne alanda olursa olsun daha çok eylemde bulunmalı. Ne de olsa tribünde olmaktansa sahada olmak her zaman daha güzel ve tatmin edici…

Biz hep öyle yaptık. Her zaman olduğu gibi sizlere de tavsiye ediyoruz, çünkü her anlamda çok güzel ve kıskanılacak derecede harika bir mozaiği olan bir ülkemiz var ve bu yüzden hep bir şekilde karıştırmaya ve geri bıraktırmaya çalışanlar var! Yılmadan mücadeleye devam…

Son 20 yılı aşkın süredir hem yurt dışında Rusya’dan Türkmenistan’a İngiltere’den Amerika’ya kadar bir çok ülkede hem de yurt içinde çeşitli konjonktürlerde birçok işler yaptık, tecrübelerimiz hep aynı şeyi gösteriyor: Yurt dışında olduğu gibi ülkemizde de 2001, 2008 ve 2016 yıllarındaki ekonomik ve sosyal olaylara rağmen olumlu düşünüp işlerimizi durdurmadan, konjonktüre uygun bir şekilde davranarak, dengeli bir şekilde yatırımlarımıza devam ettik ve güçlenerek bugünlere geldik diyebiliriz.

İşin aslı şu ki; olumlu düşünenler hem ruhsal hem de fiziksel sağlık açısından daha iyi durumda olduklarından dolayı tüm olumsuzluklara rağmen hayatlarının daha güzel geçtiği bir gerçek.

Bugünlerde de yatırım projelerimizi durdurmadık; deniz, kum, güneş üçlüsünün yanında harika bir doğa, spor, sanat, tarih, kısaca huzurun yeni adı olan ANTHAVEN projemizde marinası, kanallı evleri, oteli, çarşısı ile çok özel bir konsepte sahip -mütevazı olmayalım artık- Türkiye’nin, hatta dünyanın en özel tatil kompleksinin de kabalarını bitirdik, örnek konutları hazırladık, sizleri bekliyoruz…

Yine ülkemizde bir ilk olan ve Acıbadem Sağlık Grubu ile geliştirdiğimiz “Sağlıklı Residence” diye adlandırdığımız ANTWELL konsepti ister satın alınabilir ister kiralanabilir şekilde işletilecek ki bu projemiz de sonbaharda teslim hedefi ile hızla ilerliyor…

Sonuç olarak yine diyoruz ki her şeye rağmen hayat çok güzel ve de çok kısa; o yüzden iyi yaşamaya değer. Her zaman olduğu gibi olumlu düşünenler çok yol alıp, kazanıyor; sağlıklı ve mutlu bir şekilde yaşıyor…

Hayat su gibi akıp gidiyor, aklınızdan geçen güzellikleri asla yarına bırakmayın, Balzac’ın dediği gibi, “Yapmanız gerektiğine inandığınız hiçbir şeyi ertelemeyin… Yapmanız gerekeni hemen yapın, hiç beklemeden,” çünkü bugün yaşanması mümkünken ertelediğin her şey yarının pişmanlığıdır.

Ant Yapı dostlarının tüm isteklerinin ertelemeden gerçekleştirecekleri günler diler, bu vesile ile Ramazan ayını ve bayramını şimdiden kutlar, hayırlara vesile olmasını dileriz.

Mehmet Okay
Yönetim Kurulu Üyesi
mokay@antyapi.com