SÖZ ANT YAPI’NIN ANNELERİNDE

Ant Yapı ailesindeki güçlü kadınlar, Anneler Günü vesilesiyle annelik serüvenlerini ve çalışma hayatındaki deneyimlerini bizlerle paylaşıyor; anne olmanın zorluklarını, mutluluklarını ve iş hayatıyla anneliği nasıl dengelediklerini anlatıyorlar. Ant Yapı’nın destekleyici yaklaşımıyla birlikte, çalışan annelerin duygusal yolculuğunu ve her birinin kendi hikayelerini okuyacaksınız bu haberde…

“İş hayatım oğlumda olumlu izler bırakıyor”

Zübeyde Güler (Hukuk Müşaviri)

Zübeyde Güler, 10 yıldır Ant Yapı Merkez Ofis’te hukuk müşaviri. 2012’de oğlunu dünyaya getirmiş. Anneliğini şöyle anlatıyor: “Biraz kontrolcü ve detaycı olabilirim ama oyuncu ve eğlenmeyi de seven bir anne olduğumu düşünüyorum. Ali Çınar’a sordum, ‘İyi bir annesin, kuralcısın, her şeye her zaman tedbirlisin, daima neşeli ve güler yüzlüsün, yemeklerin de çok güzel’ dedi.”

Çalışan anne olmak zor olsa da ona göre daha güzel: “Çalışan anne olmaktan çok mutluyum, işimi severek yapmanın ötesinde iş hayatımın, iş çevremin, şirketimin oğlumun hayatında olumlu izler bıraktığını düşünüyorum. Oğlum Ant Yapı’daki görevime başladığımda 20 aylıktı, şu an 11 yaşında. Şirketim çocuk dostu olduğu için çok şanslı hissediyorum; oğlum rahatlıkla işyerime gelir, buradaki iş ortamına uyum sağlayarak vakit geçirebilir.”

“Koşulsuz sevgi, sınırsız affedicilik”

Özgül Tetik (Mali Müşavir)

17 yıldır mali müşavirlik yapan Özgül Tetik’in, 8 yaşında bir oğlu var. Anne olmayı “Koşulsuz sevgi, sınırsız affedicilik” diye tanımlayan Tetik, “Yüreğinizde ömür boyu geçmeyecek dert ama yerini hiçbir şeyin dolduramayacağı en büyük lütuf” diye de devam ediyor.

Kendisini kuralcı, disiplinli ama eğlenceli bir anne olarak tanımlıyor. “Çocuklar bizi her zaman zinde tutuyor. Ben oğlumdan çok şey öğreniyorum” diyor. Ant Yapı’da çalışan bir anne olarak da mutlu: “Oğlumu büyütürken yöneticilerim hep beni destekleyip yardımcı oldular. Özellikle Yaşar Çalış’ın her zaman desteğini almışımdır.”

“Duygusal ve korumacı bir anneyim”

Merve Şengül (Radisson Blu Asia Hotel Satış Müdürü)

Merve Şengül, kızını 2021’de kucağına almış. Üniversitede turizm işletmeciliği eğitimi alan Şengül, 9 yıldır turizm sektöründe ve annelik deneyimini şu şekilde ifade ediyor: “Annelik, tüm duyguları en üst noktalarda yaşamak ve hayatın her anının kıymetini bilmek demek. En zor yanı, bitmeyen bir endişe hali ve uykusuzluk. En güzel tarafı ise her zaman mutlu olacak bir sebebinizin olması.” Kendisini duygusal ve korumacı bir anne olarak tanımlayan Şengül, anne olduktan sonra kendi annesiyle daha fazla empati kurabilmiş. Ona göre çalışan anne olmanın en zor yanlarından biri, çocuğun gelişim anlarını kaçırma korkusuyla başa çıkmak: “Neyse ki, çalıştığım kurum Ant Yapı’da kendimi çok güvende hissediyorum. Çocuğumla ilgili herhangi bir durumda maddi ve manevi destek göreceğimi biliyorum. Bu his, çalıştığım kuruma bağlılığımı güçlendiriyor.”

“Benim için annelik fedakarlık ve koruma içgüdüsü demek”

Burcu Şahin (Mutfak Personeli)

Ant Yapı’da mutfak personeli olarak görev yapan Burcu Şahin, ortaokul mezunu bir anne. Henüz 17 yaşındayken anne olmuş. 3 çocuğu var. Oğlu 26 yaşında, kızları ise 16 ve 11 yaşlarında. “Anne olmak benim için fedakarlık ve koruma iç güdüsü demek” diyor Şahin. En zor yanını evlatlarını kötülüklerden koruyamama korkusu olarak tanımlıyor. En güzel yanını ise şöyle anlatıyor: “Erken anne olunca onlarla arkadaş gibi oluyorsunuz ve kokularını içinize çektiğinizde her zorluğu unutuyorsunuz.” Burcu Şahin, çalışan anne olduğu için çocuklarına çok fazla zaman ayıramadığını düşünüyor. Yine de Ant Yapı’da çalıştığı için şanslı olduğunu da ekliyor: “Ant Yapı ailesinde çalışan bir anne olmak zor değil. Anlayışlı bir ortam içerisindeyim. Şirketin annelere yaklaşımı bence iyi. En azından bir sorun olduğunda ve şirketi bilgilendirdiğimde, öncelikleri çocuklarım oluyor.”

“Sonsuz sevgi ve ağır bir sorumluluk…”

Esen Türkmen (Antwell Suites Genel Müdürü)

Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu Esen Türkmen 30 yıldır iş hayatında. 2019’da genel müdür olarak başladığı Antwell Suites’te hala harika bir ekiple çalıştığını söylüyor. İlk kızını 32, ikinci kızını ise 40 yaşındayken dünyaya getirmiş. Şimdi biri 20, diğeri 12 yaşında. Türkmen anneliği şöyle tanımlıyor: “Sonsuz bir sevgi, neşe ama bir o kadar da sonsuz bir kaygı ve ağır bir sorumluluk. Hep bir kendini sorgulama, ‘Allah’ım, neyi, nasıl daha iyi yapabilirdim’ duygusu. Ne kadar farklı yöntemle bunu aşmaya çalışsam da en çok burada zorlanıyorum. Ama bir sarılma, bir bakış, bir kahkaha her şeye değer.”

Çocukları kalıplara sokmayan, sahibi gibi davranmayan, sadece büyümelerine eşlik eden bir anne olmaya çalışıyorum. Çocuklarım sevgimden ve ne olursa olsun onların yanında olduğumdan eminler, benim için en önemlisi bu.” Ant Yapı’da çalışan bir anne olmayı ise şöyle tanımlıyor Türkmen: “Pek çok kurum kendini ‘biz bir aileyiz’ diye tanımlar ama Ant Yapı gerçekten kendinizi ailenin bir parçası hissettiğiniz bir şirket. Sadece anneler değil babalar da çocukları konusunda çok şanslılar burada.”

“Kızımla arkadaş gibiyiz”

Nurhan Özsoy (Satış Ofisi-Mimar)

Mimar Nurhan Özsoy, 7 yıldır Ant Yapı Satış Ofisi kadrosunda çalışıyor. Kızı 12 yaşında. Özsoy anne olmayı “Hem çok güzel bir duygu hem de çok büyük bir sorumluluk” diye tanımlıyor ve şöyle diyor: “İlk kucağıma aldığım andaki hissi tarif etmem mümkün değil. Doğduktan sonra yanağına kondurduğum ilk öpücükte hissettiğim o sıcaklık, hala aynı duruyor. İçinizde büyüttüğünüz bu canlı, dünyaya geldikten sonra da her şeyiyle size bağımlı ve siz de onunla birlikte büyüyorsunuz. Öncelikleriniz, hayata bakışınız değişiyor.”

“Biz kızımla arkadaş gibiyiz. İlgili ama bunun yanında biraz da disiplinli, kuralcı bir anneyim. Ama her zaman yanında olduğumu hissettiririm” diyor Nurhan Özsoy. Kızına sorsak onu ‘her şeyi yazdığı günlüğü’ olarak tanımlarmış. Çalışan anne olmanınsa çok zor olduğunu düşünüyor Özsoy: “Çalıştığınız için annelik görevinizden feragat edemiyorsunuz; yine çocuğunuzun bütün ihtiyaçlarını karşılamak zorundasınız. Kendi ihtiyaçlarınızı ikinci plana atıyorsunuz. Ama öbür taraftan çalıştığınız zaman sosyal hayattan kopmuyorsunuz, hem kendinize hem de çocuğunuza farklı olanaklar sunabiliyorsunuz, ayrıca ekonomik özgürlüğünüz olması, kendiniz olmanıza çok büyük katkı sağlıyor.” Ant Yapı’da çalışmak içinse şöyle diyor Özsoy: “İnşaat Türkiye’de erkek egemen bir sektör olduğu için kadın olarak yer alabilmek daha zordur. Bu nedenle bizlere güvendikleri için Ant Yapı’daki yöneticilerimize, özellikle de Mehmet Okay Bey’e çok teşekkür ederim.”

“Oğlumu ilk gördüğüm an kalbimde bir düğmeye basıldı”

Yasemin Yavuz Kurt (Radisson Collection Hotel Bodrum Muhasebe Müdürü)

Yasemin Yavuz Kurt, işletme mezunu. 35 yaşında anne olmuş. 3 yaşında bir oğlu var. Anne olmanın bitmeyen bir heyecan olduğunu belirten Kurt, oğlunu ilk gördüğü anda kalbinde bir düğmeye basıldığını hissettiğini söylüyor. Duygusal bir anne o. Çalışan anne olmayı şöyle anlatıyor: “Zor yanı, çocuğumun hastalık dönemleri. Süreç uzadıkça işten ayrı kalmam gerekiyor. Daha çok yanında kalamamak beni üzüyor. Ama ben bunu telafi edebilmek için her an oğlumla kaliteli zaman geçirmeye çalışıyorum. İyi yanı, üretmeye devam edebilmek.” Ant Yapı’da çalışmanın güzelliğini ise şöyle anlatıyor Kurt: “Birinde uzun bir hastalık süreci yaşadık. İzin konusunda yöneticilerimiz her türlü kolaylığı sağladılar. Aklımda hiçbir kaygı olmadan oğlumla ilgilenebildim. Çalışan bir anne için bu his muhteşem.”

“Anne olmak farkındalığı geliştiriyor”

Hülya Torunoğlu (Mimari Ofis Şefi)

ODTÜ Mimarlık mezunu Hülya Torunoğlu Ant Yapı ekibine katılalı tam 24 yıl olmuş. 2008’de anne olan Torunoğlu, anneliğin farkındalığı geliştiren, anneyi de dönüştüren bir yanı olduğunu düşünüyor. “Bununla birlikte anneliğe ne kadar hazır hissedilse de hazır olunamadığını düşünüyorum” diyor ve ekliyor: “Her anne-çocuk ilişkisi kendine özgü ve anneliği aslında çocuğumuzla ilişkimiz içinde öğreniyoruz. Ben de bazen ‘fazla anne’ olmuşumdur, bazen ‘eksik’ hissetmişimdir.” Annelik serüveninde kendi annesi her zaman en büyük dayanağı olmuş. “Ayrıca iş hayatımda da şanslıyım. Ant Yapı’nın aile hayatına değer veren, çalışanın iş ve özel hayatında bütüncül olarak mutluluğunu önemseyen yaklaşımı, sadece anne olarak değil, anne olmadan önce de beni bu kuruma bağlayan en önemli etkenlerden biri olmuştur” diyor.

“Anne olmak çocukluğunu yeniden yaşamak gibi”

Tülay Dur Özışık (Kurumsal İletişim Koordinatörü)

İletişim Fakültesi gazetecilik bölümü mezunu olan Tülay Dur Özışık, 4 yıldır Ant Yapı Kurumsal İletişim Koordinatör, 8 yaşında bir kızı var. “Anne olmak aslında en basit ifadeyle çocukluğunu yeniden yaşamak gibi” diyor Özışık. Kızı onu “Çok eğlencelisin” diye tanımlıyor. Kendi annesi de çalıştığı için onu ve abisini anneannesi büyütmüş. Kendi çocuğu doğduktan sonra ise hem annesini hem de anneannesini çok daha iyi anlamış. Çalışan anne olmanın zorluğunu ve avantajını şöyle anlatıyor: “Zor yanı her zaman her şeye yetişmek için koşturmaca içerisinde olmak. İyi yanı ise az zamanda nitelikli vakit geçirmek için pek çok fırsata sahip olmak.” Ant Yapı’nın çocuk dostu bir kurum olduğunu belirten Özışık, “Böyle olması beni çok memnun ediyor, aile hayatına verilen değer Ant Yapı’da çok ön planda” diyor.

Bir yanıt yazın