21. yüzyılda her alanda değer ve tanımlar nasıl değişiyorsa, geleceğin bina tasarımlarında da öncelikler değişmeye başladı. Bir evin nasıl yalıtıldığı, bir binada sıcaklık elde etmek ve bunu korumak için daha az ısıtma ve soğutma enerjisinin kullanılması gibi konular önem kazandı. Hedef artık enerji verimliliği! Bir başka deyişle inşaat sektörünün büyük oyuncuları olarak, ürün ve hizmetlerin sağlanması için gereken enerji miktarını azaltma hedefiyle çalışıyoruz.
Bu hedef doğrultusunda daha verimli teknolojileri veya üretim süreçlerini benimsiyor, enerji kayıplarını azaltmak için yaygın olarak kabul edilen yöntemleri uyguluyoruz artık.
ULUSAL GÜVENLİK MESELESİ
Uluslararası Enerji Ajansı’na göre binalarda, endüstriyel süreçlerde ve ulaşımda iyileştirilmiş enerji verimliliği, 2050’de dünya enerji ihtiyaçlarını üçte bir oranında azaltabilir ve küresel sera gazı emisyonlarının kontrolüne yardımcı olabilir. Sürdürülebilir enerji politikasının iki ayağı, ‘enerji verimliliği’ ve ‘yenilenebilir enerji’dir. Artık birçok ülkede enerji verimliliği ulusal güvenlik faydası olarak görülüyor çünkü bu prensip, yabancı ülkelerden enerji ithalatı seviyesini azaltmak için kullanılabilir ve yerli enerji kaynaklarının tükenme oranını yavaşlatabilir.
Binalar, büyük bir enerji tüketicisi olmaları nedeniyle dünya çapında enerji verimliliği iyileştirmeleri için önemli bir alan. Binalarda yaşam konforu sağlayan unsurlar, yani aydınlatma, ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemlerinin hepsi enerji tüketiyor. Öte yandan binaların yenilenmesi ve hatta yıkılması süreçlerinde bile enerji verimliliği söz konusu olabiliyor.
ENEJİ KAYNAKLARININ HIZLA TÜKENDİĞİ DÜNYAMIZDA YAŞANABİLİR BİR ÇEVREYE SAHİP OLABİLMEK İÇİN ENERJİ VERİMLİLİĞİ KAVRAMI BÜYÜK ÖNEM KAZANDI. BİNALAR DA BÜYÜK BİRER ENERJİ TÜKETİCİSİ OLMALARI NEDENİYLE DÜNYA ÇAPINDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ İYİLEŞTİRMELERİ İÇİN ÖNEMLİ BİR ALAN HALİNE GELDİ. BİZ DE ANT YAPI OLARAK İNŞAAT PROJELERİMİZDE ENERJİ VERİMLİLİĞİNİ GÖZETEREK ÇALIŞIYORUZ. BU ALANDA ALDIĞIMIZ VE ALMAYA ADAY OLDUĞUMUZ SERTİFİKALAR DA BU YAKLAŞIMIMIZIN SONUÇLARI.
BİZDEKİ UYGULAMALAR
Türkiye’nin ilk çevre sertifikalı projesi ANTTERAS
Türkiye’de ve dünyada inşa edilmiş ve edilmekte olan birçok Ant Yapı binası, yeşil sertifikalıdır. Pilot proje olarak Antteras, Türkiye’de ilk kez verilen ÇEDBİK (Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği) Konut Sertifikası’nı alarak bu zincire çok önemli bir halka daha ekledi. Biz Ant yapı olarak yeşil binalar ve sürdürülebilirlik konusundaki hassasiyetimizi sertifikalarla geleceğe taşıyoruz.
Sürdürülebilirlik kriterlerine uygun: ANTPLATO
Antplato’yu, iş hayatında sağlıklı yaşamı destekleyen ve çevreye duyarlı olan, rahatlığı ön planda tutanlar için tüm ihtiyaçları ve sosyal imkanları düşünerek tasarladık. Projemiz aynı zamanda, uluslararası saygınlığı en yüksek yeşil bina çevresel etki değerlendirme metodolojilerinden LEED kriterlerine uygun. Enerjisini verimli, suyunu tasarruflu kullanan, mevcut ekolojik sisteme saygılı, kirlilik üretmeyen mekanik ve elektrik sistemlerle donatılmış, sürdürülebilir bir yaşam ve çalışma alanı sunuyor. Antplato’da çevreye ve insan sağlığına duyarlı malzemeleri tercih edip atıkları minimize ederek ayrıştıran bir atık yönetim sistemini de bünyemize kattık.
Biz elimizdeki tüm fırsatları değerlendirdik ve sakinlerimizin elektrikli, özel araçlarını şarj edebileceği, onlara ait alanlar ayırdık. Ayrıca arkadaşlarla araç paylaşımında bulunarak hem yakıt tüketimlerini azaltabiliyor hem de hem de kendilerine özel ayrılmış otoparklardan kullanma avantajına sahip olabiliyorlar. Ayrıca, ‘yeşil kiralama modeli’ ile çevre dostu kiracılar bulabilmelerine aracılık ederek sürdürülebilir bir yaşam ve çalışma alanı yaratmayı amaçladık. Fonksiyonellik ve verimliliği esas alarak tasarladığımız Antplato’da, ofislerinin enerji tasarrufu da sakinlerimizin kendi kontrolünde… Bunun için ısıtma, soğutma, elektrik ve su giderlerinin bireysel faturalandırılmasını sağladık.
Anthill BREEAM sertifikası aldı
İstanbul’daki 140 bin metrekarelik Anthill projemiz de BREEAM sertifikası sahibi. 60 kat ve 804 daireden oluşan Anthill Residence Boğaz ve Haliç manzarası ile kullanıcılara modern, şık ve kullanışlı iç mekân tasarımları sunuyor. BREEAM kriterleri doğrultusunda değerlendirilen ve kullanıcılara sağladığı maksimum gün ışığı ve iç ortam hava kalitesiyle, evden çalışma imkanı sunan kullanım alanlarıyla, dinlenme alanları ve sosyal mekanlarıyla, temin edilen enerji verimli beyaz eşyalarla, iç ortamda kullanılan çevreye dostu malzemelerle, enerji ve su verimli cihazların seçilmesi ve tüm dairelere ait enerji ve su tüketiminin ayrı izlenmesine olanak sağlayan ayrı süzme sayaçlar ve bina yönetim sistemi ile BREEAM Good sertifikası almaya hak kazanarak Türkiye’nin ilk BREEAM yeşil bina sertifikasına sahip çok katlı rezidans projesi olmuştu.
Manzara adalar LEED Platinum sertifikalı
İş GYO tarafından hayata geçirilen bizim de yüklenici firma olarak görev aldığımız Manzara Adalar projesinin ofis blokları da ‘LEED Platinum’ ile ödüllendirildi. Böylece Manzara Adalar Türkiye’de ‘Core & Shell’ kategorisinde LEED Platinum alabilen 8 projeden biri oldu. Manzara Adalar projesinde D Blok 22 katlı ve yaklaşık 25.000 m2 kiralanabilir alana sahipken; E blok 15 katlı ve yaklaşık 17.000 m2 kiralanabilir alan mevcut.
Yurtdışında da ödüllüyüz…
Bunların dışında Rusya’daki Arcus III Business Center, White Garden, Olympia Park projelerimiz Breeam; Grand Tower projemiz Leed Gold sertifikalı.
İngiltere’deki Harcourt House ve Apex House ise Breeam adayı…
Amerika’da ise 830 Brickell projemiz de ilerici çevresel bir yaklaşımla tasarlandı ve bu projeyle LEED Silver sertifikasına sahip olmayı hedefliyoruz.
LEED NEDİR?
Yeşil binalar kavramı, bir binanın yaşam döngüsü boyunca çevreyle uyumlu olması ve doğal kaynakları verimli kullanmasını ifade eder. Bu, tüm proje aşamalarında yüklenici, mimarlar ve mühendislerin iş birliğini gerektirir. 1998 yılından itibaren uygulanmaya başlanan ve geliştirilen Enerji ve Çevre Tasarımında Liderlik (LEED), ABD Yeşil Bina Konseyi (USGBC) tarafından bina tasarımında çevresel sorumluluğu teşvik etmek üzere düzenlenen bir derecelendirme sistemidir. Güncel olarak, mevcut binalar ve yeni inşaatlar için şu kriterler ölçüsünde dört seviyede sertifikasyon sağlar: Sürdürülebilir inşaat sahaları, su verimliliği, enerji ve atmosfer, malzemeler ve kaynaklar, iç mekan, çevresel kalite ve tasarımda yenilikler. LEED sertifikası ABD’de USGBC ye yapılan başvuru üzerine sadece USGBC tarafından verilir. Eylül 2011’de Altın Enerji ve Çevre Tasarımında Liderlik (LEED) derecesi alan Empire State Binası, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki en yüksek LEED sertifikalı binadır.