21 yıldır ülkemizin gençlerini güçlendirmek için çalışan Toplum Gönüllüleri Vakfı ile Ant Yapı olarak güzel bir iş birliği yaptık. Deprem bölgesinden 100 mimarlık ve mühendislik öğrencisine verdiğimiz burs, kasım ayında başladı. TOG Genel Müdürü Ayşe Kırımlı ile konuştuk
Ayşe Hanım, öncelikle Toplum Gönüllüleri Vakfı olarak deprem ve sonrası süreçte ne gibi çalışmalar yaptınız, biraz bahseder misiniz?
Biz TOG olarak 2002’den bu yana gençlerin Türkiye’nin dört köşesinde gerçekleştirmek istedikleri sosyal sorumluluk projelerine destek oluyor, burs ve mentorluk programlarıyla onları güçlendiriyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliği, insan hakları, çocuk hakları, sosyal sorumluluk, ekoloji gibi pek çok alanda gençlere ihtiyaç duydukları eğitimleri veriyoruz. Gençler de kendi yerellerinde, üniversite kulüpleri ve şehir toplulukları olarak bir araya gelerek farklı temalarda sosyal sorumluluk projeleri üretiyorlar. Bu projeler; Birleşmiş Milletler’in belirlediği Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda tasarlanıyor.
Tabii gençler aldıkları bu eğitimler sonucunda yetkinliklerini geliştirerek, afet dönemlerinde de sorumluluk alıyor, ekip ruhuyla hareket edebiliyor ve çözüm odaklı yaklaşıyorlar. 6 Şubat sabahı, daha önce hiç eşini benzerini yaşamadığımız bir güne uyandık. Deprem haberini alır almaz kriz masamızı kurduk. Türkiye’nin hemen her şehrinde on binlerce gönüllümüz bulunuyor. Deprem sonrası bir yardım çağrısıyla 60 bin gönüllüye ulaştık. Afetin ardından Toplum Gönüllüsü gençler Türkiye’nin 81 ilinden depremden etkilenen illerde yardıma koştu.
Depremin acil kodlu ihtiyaçları karşılanmaya devam ederken gençler bir yandan da toparlanma ve iyileşme sürecine odaklanarak projeler üretmeye çalıştılar. Çocuklarla bilim ve deney atölyeleri yaptılar, gençleri üniversite sınavına hazırlamak için ders verdiler ve yetişkinlerle çeşitli faaliyetler yaparak afetin olumsuz etkilerini azaltmayı amaçladılar.
Biz TOG olarak her zaman gençlerin başlattığı bu dayanışmadan ilham alarak, tüm çalışmaların sürdürülebilir olmasını hedefledik. Afetin yıkıcı boyutu bize toparlanmanın yıllar alacağını gösteriyordu. 6 Şubat’ta başlayan dayanışmanın sürdürülebilir olması kritik öneme sahipti. Hızlıca çalışmalara başladık. Amacımız minimum 2 yıl bölgede faaliyet gösterecek, depremden etkilenen başta gençler ve çocuklar olmak üzere kadınlara ve diğer tüm yetişkinlere destek olacak alan açmaktı.
Bugün 5 Şehirde 4’ü kadın, 1’i Gezici olmak üzere toplamda 10 Destek Merkezimiz bulunuyor. Bu merkezlerde konteyner kentte ve çevresinde yaşayan çocuklarla bilimi, teknolojiyi konuşuyoruz. Oyun atölyeleri gerçekleştiriyoruz. Gençlerin ders çalışma alanları, kütüphanesi ve sosyalleşebilecekleri alanlar bulunuyor. Kadınlarla toplumsal cinsiyet eşitliği oturumları yapıyoruz, yetkinliklerini geliştirecek atölyeler gerçekleştiriyoruz.
Ant Yapı’nın destekçisi olduğu 100 mimarlık ve mühendislik öğrencisine burs projenizi anlatır mısınız?
Geleceğe yapılacak en iyi yatırımın gençlerin desteklenmesi ve güçlendirilmesi olduğuna inanıyoruz. Bu yüzden 100’den fazla burs fonumuzla her yıl binlerce gencin eğitim ve gelecek hayallerine katkıda bulunuyoruz. Bu yıl 2 binden fazla gence burs desteği veriyoruz. Tabii tüm bu destekleri Ant Yapı gibi eğitimin önemine ve gençlere inanan paydaşlarımızın desteğiyle veriyoruz. Afetten sonra sizlerle oluşturduğumuz burs fonu kapsamında mimarlık ve mühendislik fakültelerinde okuyan, afetten etkilenen 100 genci burs desteğiyle güçlendiriyoruz. Gençlerin kasım ayında burs ödemeleri başladı.
Umuyoruz ki 100 gençle başladığımız burs fonumuzda daha çok gencin gelecek hayallerini destekleme fırsatı bulabiliriz.
Öğrenciler nasıl, hangi kriterlerle seçiliyor?
Bursiyerlerimizin başvuruları online olarak alınıyor, maddi gereksinim, gönüllülük potansiyeli ve akademik başarı gibi pek çok kritere göre değerlendiriliyor. Ardından belge kontrolü, burs mülakatları gibi aşamalardan geçerek burs almaya hak kazanıyorlar. Ancak Ant Yapı ile oluşturduğumuz bu özel fonda yalnızca iki kriterimiz vardı. Bunlardan biri mimarlık veya mühendislik öğrencisi olması, diğeri ise depremden etkilenmiş olmasıydı. Bu kriterleri taşıyan gençleri burs mülakatlarına davet ettik. Burs Komitesi üyelerimizin yapmış oldukları görüşmeler sonucunda şeffaf bir şekilde bursiyerlerimiz belirlendi.
Türkiye’deki büyük firmalara, bu tarz toplumsal projelere daha çok katılımcı olmaları için neler söylemek istersiniz?
2022’de yaptığımız Gençlerin İhtiyaçları Araştırması’na göre gençlerin; yüzde 60’ı burs desteğine, 55’i psikolojik desteğe, 33’ü bilgisayara, 33’ü kitaba, 27’si mentorluğa ihtiyaç duyuyordu. Depremle birlikte bu ihtiyaçlar daha da arttı.
Bizim ‘geleceğimiz’ dediğimiz gençlerin şimdi daha çok desteklenmeye ve güçlendirilmeye ihtiyacı var. Özellikle son yıllarda en kırılgan gruplardan biri de gençler haline geldi. Başta da söylediğim gibi biz 21 yıldır gençleri güçlendirmeyi amaçladık, bundan sonra da hem bugünümüz hem de geleceğimiz için gençlerin yanında olmaya devam edeceğiz. Gençlere inanan ve çözümün bir parçası olmak isteyen tüm kurumları da gençleri desteklemeye ve onların ihtiyaçlarını, seslerini duymaya davet ediyoruz.
Gönüllü faaliyetlere katılmak isteyen herkesin yapabileceği bir şey var. Vaktinizi harcayarak, deneyimlerinizi aktararak, maddi olarak ve fiziksel olarak bir projeye katılabilirsiniz. Türkiye’nin her yerinde kurumunuzla birlikte TOG iş birliğinde bir proje gerçekleştirebilirsiniz. Afet bölgesinde tüm gönüllü deneyimlerine açık olacak 10 Destek Merkezimiz var. Burada profesyonel olduğunuz alanlarda atölyeler gerçekleştirebilirsiniz. Mentor olarak deneyimlerinizle bir genci güçlendirebilir, burs desteği sağlayarak gençlerin eğitim hayallerine katkıda bulunabilirsiniz. Çok küçük bir katkı bile büyük fark yaratır. Özel günlerinizde sevdiklerinize bir hediyenin yanında veya bir hediye almak yerine TOG’un özel gün sertifikalarından hediye edebilirsiniz. Her sertifika gençlerin projeleri için kaynağa dönüşür. Yani, çözümün bir parçası olmak isteyenler için seçenek çok.