Artificial Intelligence (AI), Türkçedeki karşılığıyla yapay zekâ yani geleceğin teknolojisi, çoktan şimdiki zamanın öznesi olmaya başladı. Günlük yaşamımızda hızla alışıverdiğimiz yapay zekâ uygulamaları bambaşka bir dünyanın şafağında olduğumuzun kanıtı.
YAPAY ZEKÂNIN GÜCÜ EDEBİYAT, MÜZİK GİBİ SANAT DALLARINDA BİLE SINANIYOR. SONUÇLAR İSE SHAKESPEARE’İ BİLE KISKANDIRACAK KIVAMDA.
Yapay zekâ teknolojileri tarımdan finansa, sağlıktan eğitime, inşaattan madene, imalattan pazarlamaya, ulaşımdan güvenliğe kadar pek çok alanda yaygınlaşıyor. Bu durum, geleceğin iş dünyasına ilişkin kaygılara ve soru işaretlerine yol açıyor. İnsanlar yapay zekâ yüzünden işsiz mi kalacak? Çalışma hayatında insanların yerini zeki robotlar mı alacak? Çok da uzak olmadığını hissettiren geleceğin iş dünyası nasıl olacak? Her yenilik karşısında olduğu gibi bu konuda da çatışan iki cephe var. İlki oldukça umutsuz bir tablo çiziyor. Karamsarlara göre gelecekte işlerini kaybedecek olan büyük kitleler derin bir sefalet içinde yaşamaya mahkûm edilirken, insanlık yapay zekânın kölelerine dönüşecek. Diğer bir deyişle yapay zekâ, insanlığın sonunu getirecek.
İNSANLIĞIN EVRİMİ YENİ BAŞLIYOR
İyimserlere göre insanlığın evriminin asıl şimdi başladığı yepyeni bir dünyanın ayak sesleri bunlar. İnsanlar işsiz kalsalar da tıpkı sanayi devriminin başlangıcındaki gibi yeni iş alanlarına kavuşacak. Ve yeni dünyanın gereksindiği yepyeni yeteneklerle donanıp daha az zaman ve emekle daha kaliteli bir hayat yaşayacaklar. Yapay zekâ, rutin işleri üstlenerek insanlığın ufkunu genişletmesini sağlayacak. Refah artacak, iklim sorununa da, açlığa da çare bulunacak. İnsanlar evrene açılacak güce kavuşacak. Mikrosoft Türkiye CTO’su Onur Koç, iyimserler cenahında dikkat çeken bir isim. Daha İyi Bir Dünya İçin Yapay Zekâ isimli zihin açıcı kitabını şu sözlerle bitiriyor: “Yapay Zekâ; yaratıcılık, bilgelik, merak, sevgi, aşk ve öğrenme arzusunun önde olduğu bir toplumda doğar ve gelişirse, yeni ufuklara yolculuk ederken insanın en değerli dostu olacaktır.”
Global düzeyde bazı büyük şirketlerde, pirinç tanesi büyüklüğündeki çiplere dönüşen güvenlik kartları, çalışanların deri altına yerleştiriliyor.