Henüz 8 yaşındayken başladığı rüzgâr sörfünde 15 yaşında ülkemize dünya şampiyonluğu getiren Tan Tandoğan’ın hedefleri büyük. Son yıllarda, özellikle 17 yaş altı kategoride Türk yarışçıların dünyada öne çıktığını söyleyen genç sporcuyla konuştuk.
MELİS ÇALAPKULU
Daha 15 yaşındayken rüzgâr sörfünde, kendi yaş kategorisinde dünya şampiyonu olmuş bir genç Tan Tandoğan. Hisar Okulları’nda, bu yıl 11’inci sınıfta okuyacak. Yıllardır annesiyle birlikte her hafta sonu arabaya atlayıp Alaçatı’ya, sporcusu olduğu Çağla Kubat Windsurf Academy’ye antrenmana gidiyor. İstanbul’daki arkadaş organizasyonlarından mahrum kalsa da “Benim bir parçam bu spor. Sörf yaparken kendimi özgür ve çok mutlu hissediyorum” dediği rüzgâr sörfünde daha pek çok dünya şampiyonluğu kazanmaya niyetli.
Yarışçıların bazen denizdeki bir naylon poşete takılıp düşerek sıralamada geri düşebildiği, bordun altındaki fin denilen parçaya çarpıp yaralanabildiği, rüzgâr esmediği için dünya şampiyonasının gerçekleştirilememe ihtimalinin bile olduğu zorlu bir ekstrem spor bu. Tüm bu zorluklarına rağmen Tan, sörfsüz bir hayat düşünemediğini söylüyor. Annesi hep onun yanında, yarışlarda kalbi oğluyla birlikte atıyor. Babasının eğitiminden vazgeçmemesini istemesini de anlıyor Tan. Hedefi ileride hem iyi bir mühendis hem de dünya çapında bir sörfçü olmak.
Tan Tandoğan’la tam da Alaçatı’daki bir gençlik kupasında, kendi yaş grubu olan U17 (17 yaş altı) kategorisinin birincisi olduğu gün konuştuk. Bu sene yine, Türkiye Yelken Federasyonu’nun yaptığı seçimlerle Windsurf Milli Takımı’na girdiğini, eylülde Avrupa Şampiyonası’nda bizi bir kez daha temsil edeceğini anlattı.
Ne zaman sörf yapmaya başladın Tan?
2015’te. Eğlencesine yapıyordum o zamanlar. 8 yaşındaydım. 2007 doğumluyum. 4 yıl sonra, 2019’da Çağla Kubat’ın kulübüne geçtim ve bu sporu profesyonel olarak yapmaya başladım. Düzenli bir antrenman programına ve yarışlara katılmaya başladım. 2021 mayıs ayında da ilk kez Milli Takım’a girdim ve 2021 Dünya Şampiyonası’na katıldım. İtalya’da, Garda Gölü’nde düzenlenmişti. U15 kategorisinde dünya birincisi, U17 kategorisinde de dünya sekizincisi olmuştum. Daha sonra pek çok ulusal yarışa girdim, derece aldım. O yıl aynı zamanda Türkiye ikincisi oldum. 2022’de de Milli Takım’a ikincilikle girdim. 2022 IFCA dünya şampiyonası Türkiye’de olmuştu. Onda da dünya ikincisi oldum, U17 kategorisinde.
Dünyada hangi organizasyonlar var bu alanda?
Dünyada iki önemli organizasyon var. Birini IFCA (International Funboard Class Association), birini de PWA (Professional Windsurfers Association) düzenliyor. IFCA tüm yelken sporlarını kapsayan bir dünya şampiyonası. PWA ise sadece rüzgâr sörfü için yapılıyor. Ben bu sene üçüncü olarak Milli Takım’a girdim. Ama bu sene IFCA’nın dünya şampiyonasına gittiğimizde hava şartları dolayısıyla yarışamadık. İtalya’da, Sardinya Adası’na 12 ülkeden yüzlerce çocuk gelmişti ama 8 gün boyunca hava esmedi.
Milli Takıma kaç kişi giriyor?
İlk üç, federasyon tarafından götürülüyor. Dördüncü de kendi masraflarını karşılayarak gidiyor.
Bundan sonra önünde hangi uluslararası yarış var?
Eylülde Avrupa Şampiyonası var, ona katılacağım.
Sörf denince aklımıza bir yaz sporu geliyor ama siz kışın da antrenman yapıyor ve yarışıyorsunuz aslında.
Evet. Bu çok emek isteyen, zahmetli, zaman isteyen bir spor. Benim kulübüm Alaçatı’da. Ben her hafta sonu arabayla İstanbul’dan çıkıp Alaçatı’ya antrenmanlara gidiyorum.
Bir anne olarak sormam gerek, üşümüyor musunuz!
Çok kalın deniz giysilerimiz var. Onlarla antrenman yapıyoruz. Büyük oranda koruyor soğuktan. Ama tabii limitlerimizi zorluyoruz. Bu kadar zorluklardan sonra elde ettiğin başarı daha keyifli oluyor tabii. Bu sayede kendimle çok gurur duyuyorum.
Tehlikeleri var mı bu sporun?
Tabii. Sonuçta ekstrem bir spor. En büyük tehlike, birbirimizle çarpışma durumunda oluyor. Acemiler açısından sürüklenme de bir tehlike. Bordun altındaki fin dediğimiz kanat çok keskin bir malzeme. Düşüp bir yerimizi ona çarpmak da bir tehlike.
Sen hiç riskli bir durum yaşadın mı?
Evet, bir kez çarpışma yaşadım. Antrenman sırasında rakibimle bir anlaşmazlık oldu aramızda, ben daha hızlı olduğum için yol hakkı istedim ama görmedi. Çarpıştık. Onun yelkeni kırıldı, ben de bacağımı fine çarpmıştım, küçük bir yara izim oldu.
Nasıl hissediyorsun?
Sörf benim için bir tutku. Sörf yaparken kendimi çok rahat, özgür ve güvende hissediyorum. Bord benim bir parçam gibi. Tan Tandoğan’ın yüzde 25’i sörf diyebilirim! Çok mutlu hissediyorum geçekten kendimi.
Bu sporun kişiliğine nasıl faydaları oldu?
Sörf gerçekten çok büyük bir disiplin, yüksek seviyede azim ve kendine güven getiren bir spor. Gereken eforu sarf ettiğinizde karşılığını alıyorsunuz bu sporda. Bu disiplin benim okul hayatıma da yansıyor. Çok çalıştım ve dünya birincisi oldum. Sörf bi insanı hem fiziksel hem mental olarak çok zorlayan bir spor. Hep daha da iyisi olmak istiyorum. Kafaya kazanmayı koyarsanız da gerçekten kazanıyorsunuz. Bunu seviyorum. Annemin lafıdır bu: Eğer gönül varsa her zaman bir yolu vardır.
Sizin dalın dünya starları var mı?
En ünlüsü, 26 defa dünya şampiyonu olmuş Fransız Antoine Albeau. Kendisi kariyerini çok yeni bitirdi. Her sörfçünün hayali onun gibi olmaktır.
Türkiye’de nasıl algılanıyor rüzgâr sörfü?
Türkiye’de sörf pek desteklenmeyen bir spor. Ama Yelken Federasyonu bize çok destek oluyor. Yurtdışında çok daha yaygın. Amatör de olsa pek çok kişinin yaptığı, bildiği bir spor.
Herkes sörf yapabilir mi?
Sörfü bence herkesin denemesi gerek. Sörf yapmak büyük bir ayrıcalık. Vücudumuza ve hayatımıza büyük katkısı olan bir spor. Doğada, denizle, oksijenle sürekli bir arada olduğunuz harika bir spor.