Tüm olumlu gelişmelere rağmen gerek dünya gerekse ülke olarak milenyum adıyla adlandırılan çağ içinde, beklentilerimizin dışında çok farklı bir durumla karşılaştığımızdan daha önce bahsetmiştik…
Hâlâ iç karışıklıklar, hâlâ savaşlar, hâlâ çevresel kaynaklı afetler, hâlâ salgın hastalıklar, pandemi benzeri olaylar… Yanı sıra ekonomik ve sosyal anlamda, dengesizlikleri ve adaletsizlikleri içeren bir konjonktür, dünyamızı yaşanması zor bir yer haline getirdi ve maalesef getirmeye de devam ediyor…
Tüm bunların sonucu olarak dergimizin içinde bahsettiğimiz gibi bir de “Ekosistem” ile aramızdaki arz-talep dengesi bozuldu. Biyoçeşitlilik azalıyor, gezegen giderek ısınıyor, aşırı iklim olayları artıyor. Kısaca tüm canlıların yaşam alanları kötüleşiyor ve daralıyor.
Sürdürülebilir bir yaşam için doğadan öğrenebileceğimiz çok şey var!
Bugün doğa bize açıkça diyor ki “Siz insanlar doğanın sahibi değilsiniz, yalnızca tüketerek, doğadan ve diğer canlılardan çalarak yaşayamazsınız. Tam tersine birlikte, uyum içinde yaşamamız gerekiyor!”
“Sürdürülebilir yaşam” başlığı altında çevresel-toplumsal-ekonomik olmak üzere üçe ayrılan sürdürülebilirlik, aslında birbirleriyle iç içe geçmiş vaziyette, birbirlerinin devamı olarak ilerler.
“Toplumsal sürdürülebilirlik” sağlandığında yaşam standartları yüksek, gelişmiş bir toplum ve kapsayıcı bir iş piyasası oluşur. Böylelikle “ekonomik sürdürülebilirlik” de sağlanmış olur.
Sahip olduğumuz kaynakları yalnızca tüketerek değil, yerine koyarak ve dönüştürerek doğayla uyumlu bir şekilde var olmayı ise “çevresel sürdürülebilirlik” olarak tanımlayabiliriz.
Burada başlığımız noktaya dönersek “Sempati ile Empati” kelimelerinin anlamını iyi anlamamız gerekiyor:
Eski Grekçe dilinden dilimize geçmiş “Sempati”, anlam olarak canlı bir varlığa sevgi ve yakınlık duymak anlamına geliyor. “Empati” ise tüm canlı varlıkları anlamak ve koşulsuz saygı duymak anlamına geliyor…
Biraz daha açarsak… Sempati duygusunda iletişim tek yönlüdür, empatide ise iki yönlü düşünen bir düşünce yapısı vardır. Sempatide ben veya sen varken empatide biz vardır…
Sempati daha çok olumlu duygularla ilintilidir ve geçicidir, empati ise kapsayıcı olarak tüm yönleriyle duygu yoğunluğu olan bir düşünce tarzını ifade eder.
Sempati duygusu canlılara bakar ve sadece görür, empati duygusu ise anlamak ve sıkıntıları azaltmak için bir şeyler yapar ve çözüm üretir.
Sonuç olarak; dünyamıza ve her türlü canlıya sempati ile bakarken, bakış açımızı empatiye çevirerek harmanlamak, onları anlamak; aynı zamanda sorunlarını çözmeye çalışarak “Ekosistem” ile barış halinde “sürdürülebilir bir yaşam” standartlarına kavuşmayı hedeflemek en büyük amacımız olmalı.
Bu vesileyle tüm Ant Yapı Dostları ve Ant Yapı Ekibi için ‘babaların gününü’ kutlar, ölmüş olan babalarımıza rahmet dileriz. Yaklaşan Kurban Bayramınızı da en içten duygularımızla kutlarız.
MEHMET OKAY
Yönetim Kurulu Üyesi