Antteras Nev’de komşumuz olan Prof. Dr. Songül Karahasanoğlu, mezun olduğu İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuarı’nda öğretim üyesi ve yönetici. Müziğin çeşitli alanlarında ulusal ve uluslararası çalışmalar yapan komşumuzu yakından tanıdık.
ÖZDE GÖZLER
Hani bazı insanlar sanata gönül verir ve hayatını ona adar ya… Antteras Nev’deki komşularımızdan Prof. Dr. Songül Karahasanoğlu da ömrünü müziğe vakfetmiş bir sanatçı. İstanbul Teknik Üniversitesi, Türk Müziği Devlet Konservatuarı’ndan 1989’da mezun olan Karasanoğlu, aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek lisans yaptı ve Türk Halk Müziği alanında Sanatta Yeterliğini aldı. İTÜ’den 2001-2002 akademik yılında uzun süreli yurtdışı araştırma bursu alarak Kanada-York Üniversitesi’nde “Etnomüzikoloji ve Popüler Müzik Teorileri” üzerine araştırmalar yaptı. Fulbright Araştırma Bursu ile 2008-2009’da ABD, University of Texas’da “Transnational Perspectives of Contemporary Turkish Islamic Popular Music” başlıklı araştırma projesini tamamladı. 2012’de üç aylık YÖK bursu ile “International Perspectives on Music Therapy” adlı araştırma projesini Macquarie University and University of Western Sydney, Avusturalya’da yürüttü.
1989 yılından beri mezun olduğu İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuarı’nda öğretim üyeliği ve yöneticilik yapıyor. Gelin komşumuzu daha yakından tanıyalım…
Hocam, inanılmaz bir biyografiniz var. Ancak komşularımıza sizi sizin cümlelerinizle biraz anlatabilir misiniz?
İnsanın kendini anlatması oldukça zordur ama kısaca neşeli ve uyumlu bir insanım, insanlarla iletişimi ve sosyal olmayı seviyorum çünkü herkesten öğrendiğim ve hayatıma kattığım şeyler var. Çağdaş ve modern olanı seviyorum ama geleneği de iyi biliyor ve kaybetmememiz gerektiğine inanıyorum. Her ebeveyninin düşündüğü gibi ‘mükemmel’, erişkin bir oğlum var (gülüyor). Onunla birlikte evladım gibi hissettiğim onlarca çocuğum var. Akademik hayatım devam ediyor, yeni projelerim var, okumayı ve yazmayı çok seviyorum.
Müzik, koca bir dünya. Siz bu dünya içerisinde hem müzisyen hem de eğitimci olarak varsınız. Müziğe bakışınızı, insanlığa kattıklarını değerlendirir misiniz biraz?
Müzik kocaman bir dünya ve bu dünyanın, yaşamın içinde bulunan her şeyle bağlantısı var. Doğa, siyaset, politika, çevre, sağlık, duygu, felsefe, ekonomi… Ben bu dünyanın içinde öncelikle ses arayışlarımla birlikte bulundum, sevdiğim her sesin ardından gittim ve daha sonraları müziği anlamak için bu arayışım devam etti. Adına müzik dediğimiz bu ses dünyasının arka planında ne vardı, onu anlamak istedim ve gelecek nesillere bir eğitimci olarak anlatmak ihtiyacı duydum.
Ben kendimi çok şanslı hissediyorum çünkü değerli müzisyenler ve eğitmenlerle çalıştım. Konservatuar eğitimi sırasında Sabahattin İçli, Alaeddin Yavaşça, Demirhan Altuğ, Nida Tüfekçi, Neriman Tüfekçi, Yücel Paşmakçı, Kani Karaca, Bekir Sıtkı Sezgin, Yalçın Tura, Ercüment Berker, Tülin Yakarçelik, Cahit Atasoy, Haydar Sanal, Hurşit Ungay ile Türk müziği; besteci Timur Selçuk ile klasik ve modal armoni; besteci Sarper Özhan ile form bilgisi ve müzik tarihi; Ali Perret ve Kâmil Özler ile caz armonisi; Aydın Büke ve Yusuf Berrak ile flüt çalıştım.
Kitap ve felsefe ile olan yakınlığım nedeni ile daha sonraları müzikoloji bilimine yöneldim. Tabii ki müzik alanında çalıştığım bu değerlerin benim çalışmalarıma büyük katkısı oldu.
Şu sıralar neler yapıyorsunuz mesleki anlamda?
Ulusal ve uluslararası alanda projelerim ve araştırmalarım devam ediyor. Önceki yıllarda uzun süreli yurtdışı araştırma bursu ile Kanada, ABD, Avusturalya gibi ülkelerde araştırmalarda bulundum. Dünyanın pek çok ülkesinde kongrelere, sempozyumlara konuşmacı olarak katıldım ve konserler verdim. Son yıllarda ise Almanya’da tanınmış bir üniversitede süren Osmanlı müziği üzerine yapılan 12 yıllık bir projenin (Corpus Musicae Ottomanicae) hem ortağı hem de danışma kurulu sözcüsüyüm. Ayrıca 1960-80’li yıllar arasında Türkiye’de bulunan bir Alman araştırmacının (Wolf Dietrich) hiç bilinmeyen bir arşivini gün yüzüne çıkarıyorum.
Türkiye’de müziğe bakışı nasıl buluyorsunuz?
Toplumda genel olarak müziğe karşı bir korku ve önyargı var. Müzik ile haşır neşir olmanın insanın düşün ve duygu dünyasına çok katkısı vardır. Her yaşta herkes enstrüman çalmaya başlayabilir, bunun yaşı yok. Tabii ki eğer meslek olarak müziği seçecekseniz çocuk yaşlarda başlamak gerekir ama hayatınıza müziği almak, tanımak, kendinizi iyi hissetmek istiyorsanız her yaş bunun için uygundur.
Çocukları müziğe yetenekli ailelere neler önerirsiniz?
Müzik aynı zamanda matematiktir çünkü sesin yazısı olan notalar, belli matematiksel kalıplar içindedir ve müzik yazısı ile eğitilen genç beyinler çok daha kısa sürede kavrama yeteneğine sahip olurlar. Aileler bazen müzik eğitimi alan çocuklarının sadece müzisyen olacağını düşünüyor ve çekiniyorlar, oysaki çocuklara müzik, çok yönlü katkıda bulunuyor. Benim önerim ailelerin çocuklarının isteği ve yeteneği doğrultusunda sanatın en az bir dalını hayatlarına katmalarıdır.
Müzik dışında kişisel keyifleriniz, hobileriniz var mıdır?
Yüzmek ve yürümek en çok sevdiğim aktiviteler. Özellikle seyahat etmeyi çok seviyorum, benim için amaç sadece ülkeleri görmek değil, değişik kültürleri tanımak değil, yaşam alışkanlıklarını anlamak. O nedenle turlarla gezmeyi değil kendi belirlediğim rotalarda ülkem veya ülkelerde gezmeyi seviyorum. Ayrıca yıllardır bitiremediğim, tekrar tekrar görmekten sıkılmadığım eski İstanbul sokakları var. Mekanların ruhlarını hissetmeye çalışarak adeta kendimi kaybedercesine saatlerce ve tekrar tekrar gezerim. Benim yaşamayı isteyeceğim iki kent var biri İstanbul diğeri Sidney.
Biraz da Ant Yapı’yla nasıl tanıştınız, bahsedelim mi? Antteras Nev’deki evinizi almaya nasıl karar verdiniz?
Ben Ant Yapı’dan, ailem sayesinde haberdar oldum. Antteras Nev inşaat halindeyken dışarıdan konumuna baktım, projeyi inceledim. Çok beğendim. Boğaz’ın dokusuna uygun bir proje olması nedeni ile çekici geldi. Satış ofisine gidip sözleşmeyi imzaladım ve bu kararımdan çok memnunum. Yaşamaya başlayınca ev bana huzur verdi ve mutluyum. Ant Yapı taşınma sırasında ve daha sonraki süreçte çok ilgili davrandı eminim bundan sonraki süreç de olumlu geçecektir.