Şehrin GÖBEĞİNDE BİR VAHA

Çekmeköy’de sırtını ormana dayamış Antorman’ın sakinlerinden Günal ailesine konuk olduk bu sayımızda. Sohbetimize kuş cıvıltıları eşlik etti.

EQ

“SABAH KALKTIĞIMDA BAHÇEDE SADECE BİRKAÇ DAKİKA NEFES ALIYORUM. AĞAÇLARIN KOKUSUNU İÇİME ÇEKİYORUM. KUŞ SESLERİNİ DİNLİYORUM. BANA DOPİNG OLUYOR.”

Koyu Beşiktaş taraftarı olan Günal ailesi, tekstil mühendisi Serap Hanım, inşaat mühendisi Cem Bey, 15 yaşındaki lise öğrencisi Duru ve ilkokul birinci sınıftaki Batu’dan oluşuyor Cem Bey iş hayatına 1995’te atılmış. Bir dönem inşaat mühendisi olarak bir yalıtım firmasında çalışmış. Aynı firmada çalışan Serap Hanım’la da yolları orada kesişmiş ve evlenmeye karar vermişler. Mühendislik formasyonlarını uzun yıllardır bilişim sektöründe faaliyet gösteren kendi firmalarında değerlendiriyorlar. Serap Hanım’ın yönettiği Veri Kurtarma Hizmetleri, alanında öncü ve köklü bir firma. “Veri kurtarma eşimle birlikte altyapısını kurguladığımız, Türkiye’de daha önce bu kadar profesyonelce ve kurumsal düzeyde üzerinde durulmamış bir konuydu,” diyor Serap Hanım. Bir kadın olarak teknik bir laboratuvarı yönetmenin de haklı gururunu yaşıyor: “Teknolojide hanımlar yok gibi duruyor. Benim o kuralı birazcık elimin tersiyle itip de biz de varız dediğim bir alan bu. Mükemmeliyetçilik benim karakter özelliğim. Mühendislik eğitimi ve kendi işimiz diye daha bir cansiperane çalışma sonucunda Türkiye’de bunu bizden daha profesyonelce yapan bir firma yok. O da ayrı bir gurur kaynağı.”

EQ

Günal ailesi komşularını çok seviyor. “Anthaven projesinden de bir ev satın aldık. Ve orada da yine beraber olacağız inşallah,” diyorlar.

Serap Hanım, iki çocuk annesi ve yoğun çalışan bir iş kadını olmasına rağmen gönüllü sosyal çalışmalara da vakit ayırıyor. “Bizim Çocuklarımız Dayanışma Derneği’nin yönetim kurulu üyesiyim. Kültür ve Turizm Bakanımızın sevgili eşleri Pervin Ersoy hanımefendiyle birlikte bir ekipteyim. Amacımız anaokulu açıp çocuklarımıza, ailelere katkıda bulunmak.” Gönüllülük işini o kadar severek yapıyor ki Serap Hanım, çevresinden topladığı ayni ve maddi yardımlarla ihtiyacı olan çocuklara derman oluyor. Mardin gibi yerlere yaptıkları yardımların sonucundan aldığı güçle şimdi de Afrika’daki çocukların hayallerini gerçekleştirmek için kolları sıvamış bile. Cem Bey de girişimci bir ruha sahip. İlk göz ağrısı olan şirketi Serap Hanım’ın güvenilir ellerine bırakınca farklı sektörlere de yatırım yapma olanağı bulmuş:

“Komtera isimli bir şirketimiz var. Bilişim güvenliğiyle alakalı yazılım ve donanımlar ithal ediyoruz. Lidyum isminde bir yazılım geliştirme şirketimiz var. Bunun dışında adli bilişim laboratuvarımız var ve orada daha çok adli vakalara bakıyoruz. Bilişimle suçun kesiştiği noktada bilirkişilik hizmetleri veriyoruz. Devletin bu konuda ihtiyacı olan adli bilişim ve veri kurtarma laboratuvarının kurulması konusunda da ortak çalışmalarımız var. Bir de enerji alanında rüzgâr tribünlerine bakım hizmeti veren Ülke Enerji diye bir şirketimiz var.”

EQ

Serap Hanım, yakın zamanda balkonu salona dahil etmiş: “Altına da bir ısıtma sistemi yapıldı, kışın da oturulabilsin diye. Çok şık oldu.”

Cem Bey’in yatırım yaptığı alanlar bunlarla sınırlı değil ama adli bilişim demişken sosyal medya kullanıcılarının dolandırıcıların tuzağına düşmemek için ne yapması gerektiğini soruyoruz. “Yüzde yüz güvenlik söz konusu değil,” diye yanıtlıyor Cem Bey. “Bizim bile farkına varmayıp tıkladığımız yanlış linkler oluyor. Önlem olarak bir kere yüzde yüz koruma sağlamasa da herkes anti virüs ve güvenlik duvarı yani firewall kullanmalı. Nerden geldiği belli olmayan e-postalardaki linkler tıklanmamalı.”

Cem Günal bütün bunların yanı sıra bir yandan da ceviz ve at yetiştiriciliği yapıyor. Yıllarca beraber çalıştığı ortağının Çanakkale’ye yerleşip ceviz yetiştirmeye başlaması ve ona da ortaklık teklif etmesiyle bu işe yatırım yapmış: “12 yıllık bir cevizliğimiz var ama ben de son iki yılda 60 dönüm üzerinde ceviz ektim. Onlar daha ürün vermiyor.”

Cem Bey, yine bir arkadaşının aracılığıyla yarış atı yetiştiriciliğine de yatırım yapmış. Bursa’da ikisi Arap ikisi İngiliz tay, biri hamile bir İngiliz kısrak olmak üzere beş tane atları var.

Bütün yumurtaları aynı sepete koymamak deyiminin tam karşılığı gibi Cem Günal. Bunun nedenini ise şu sözlerle açıklıyor: “Tek bir sektörde kalmak bizim için riskli. Bilişimde her ne kadar eski de olsak bilişim dünyası çok hızlı değişiyor. Ve bizim gibi aile firmalarının ileride oyunun dışında kalma ihtimali var.”

Sohbetimiz hâliyle Antorman’a geliyor. Günal ailesi Antorman’a altı yıl önce taşınmış. Gazetedeki bir ilan üzerine bir pazar günü çıkıp gelmişler ailecek. Henüz inşaat aşamasında olduğu için sadece örnek bir villayı gezmişler. Bundan sonrasını Serap Hanım anlatıyor: “Kızım bayıldı. O zaman küçüktü daha. Bütçemizi aşan bir projeydi. Güzel, beğendim dedim sadece. Duru ise arabada olay çıkardı, baba bana bu evi alın, diye. Cem bize sürpriz yapmış. Hiç bize söylemeden gitmiş projeye imza atmış. Bir ev bana önerin demiş Mehmet Bey’e. Mehmet Bey de mümkün olduğunca yardımcı olmuş. Hakikaten ben de ona sonradan çok dua ettim. Seviyorum ben Antorman’ı. Sebepleri çok. Bir kere sessiz burası. Sabah kalktığımda bahçede sadece birkaç dakika nefes alıyorum. Ağaçların kokusunu içime çekiyorum, kuş seslerini dinliyorum. Bana doping oluyor.”

EQ

Bazen daha büyük bir ev ihtiyacının konuşulduğunu söyleyen Serap Hanım’ın tavrı net: “Küçük değişiklikler yapıyorum arada bir dekorasyonda. Bana yetiyor.”

Günal ailesi bahçe katında 5+1 dairede oturuyor. “Zaman zaman bir sığamama problemimiz oldu. Cem bir iki kez daha büyük bir eve geçsek mi diye sordu, yok dedim, ben sığarım.” Dediğini de yapmış Serap Hanım, balkonu kapattırıp salona dahil etmiş. Zeminine de ısıtma sistemi döşetince çok şık bir köşe kazanmış. Bunu yaparken de Ant Yapı’nın destek ekibinden yardım almış. “Sorun çözme konusunda üstlerine yok. Hâlâ ilgileniyorlar. Mesela duvar kâğıdı kalktı. Biz burayı alalı altı sene olmuş. İlgilenmeyebilirler aslında,” diyor Cem Bey.

Günal ailesinin Antorman’ı sevme nedenlerinden biri de burada kurdukları dostluklar. “Site dışında da buluşuyoruz. Tatillere gidiyoruz ailecek,” diyor Cem Bey. Serap Hanım ise, “Ben burada kafama uymayan birine rastlamadım. Zaten, Ant Yapı’yla ilgili öyle bir imaj var: Projeleri herkese vermiyorlar da seçilmiş insanlara veriyorlar gibi. Tabii öyle değildir ama insanlar o kadar uyumlu ki doğru gibi geliyor insana,” diye ekliyor.

Ant Yapı’nın Aspat’taki projesi Anthaven’dan da şimdilik yazları kullanmak üzere bir ev için imza atmışlar. Her ne kadar Serap Hanım’ı tekne tutsa da Cem Bey’in tekne hayalini de sonraki hedef olarak sıraya koymuşlar.

EQ

Ailecek Beşiktaşlılar. Baba kız hemen hemen her maça gidiyor. 7 yaşındaki Batu da çok istemiş, ama bu dileği için havaların ısınmasını bekliyor.