Kayak, kayaklı koşu, kayakla atlama, buz hokeyi, paten, kızak, curling, snowboard, biathlon… Henüz kış sporlarında dünya starlarımız yok ama zaman zaman uluslararası arenada heyecan yaratan isimlerimiz oluyor. Ayrıca ülkemizde ciddi sayıda kayak merkezi bulunuyor.
MİTHAT KORAY
Türkiye’de coğrafya ile sporu yan yana getiren iki soru dillerden düşmez. Bunlardan biri ‘’Üç tarafımız denizlerle çevrili olmasına rağmen neden bizden yıldız yüzücü çıkmıyor?’ diğeri ise ‘’Ülkemiz dağlarla dolu niçin kış sporlarında başarılı değiliz?’’
Yüzmeyi bir kanara bırakıp yazımızın konusu olan kış sporlarına odaklanalım. Kış sporları deyince ilk akla gelenler kayak, kayaklı koşu, kayakla atlama, buz hokeyi, paten, kızak, curling, snowboard, biathlon. Türkiye coğrafi olarak ve iklim yapısıyla kış sporlarına uygun bir ülke görüntüsünde. Ancak memleketimiz uzun yıllar tesis açısından son derece yetersizdi. Bunun yanında diğer branşlarda da karşımıza çıkan uzman eğitmen eksikliği, altyapıya yönelik projeler geliştirilememesi, yeterli yatırımın yapılmaması gibi nedenlerle Türkiye asla bir kış sporları ülkesi olamadı. Basit bir örnek vermek gerekirse 1936’da Almanya’da Garmisch-Partenkirchen’de başlayan kış olimpiyatları serüvenimizde henüz madalyamız yok. En iyi derecemiz Çin’in başkenti Pekin’de düzenlenen 2022 Kış Olimpiyatları’nda erkekler 1000 metre kısa kulvar sürat pateni finalinde Furkan Akar’ın elde ettiği altıncılık.
Uluslararası organizasyonlarda sporcularımızın kürsüde yer bulamamalarının yarattığı olumsuzluk, kötü başarı karnesiyle sınırlı değil. Bir sporun gelişimi ve çocukların, gençlerin bir branşa ilgi göstermesi için en önemli unsurlardan biri heyecan yaratacak, model alınacak isimlerin varlığı. Bugün Mete Gazoz sayesinde okçuluğa olan ilgi inanılmaz derecede arttı. Filenin Sultanları’nın başarıları binlerce kız çocuğunu voleybola yöneltti. Kış sporlarında ise henüz yıldızlarımız yok.
Şu ana kadar hayli karamsar bir tablo ortaya koyduk. Peki bizi gelecek için umutlandıran işaretler yok mu?
İyi tesisler artıyor
Yazının ilk bölümünde tesis yetersizliğinden söz etmiştik. Son yıllarda bu konuda olumlu adımlar atıldı. Bugün internet üzerinde basit bir araştırma yapıldığında ülkemizde ciddi sayıda kayak merkezi olduğu görülüyor. Bunlardan bazıları şöyle:
Uludağ (Bursa), Palandöken (Erzurum), Kartalkaya (Bolu), Kartepe (Kocaeli), Erciyes (Kayseri), Sarıkamış (Kars), Abalı (Van), Hesarek (Bingöl), Davraz (Isparta), Ergan (Erzincan), Elmada (Ankara), Saklıkent (Antalya), Salda (Burdur), Merga Bütan (Hakkari), Çambaşı (Ordu), Bozdağ (Denizli), Ladik Akdağ (Samsun), Yalnızçam (Ardahan), Keltepe (Karabük), Zigana (Gümüşhane), Yıldız Dağı (Sivas).
İçlerinde önemli eksikleri olanlar mevcut elbet. Bunun yanında Sivas’taki Yıldız Dağı ve Erzincan’daki Ergan gibi giderek adı daha fazla duyulan ve ideal koşullara yaklaşan yerler var. Tesislerin ülkenin dört bir yanına yayılmış olması sporda gelişim için temel koşullar arasında yer alan ulaşılabilirlik açısından da avantaj.
Geçmişte Türkiye’de yapılan kış sporları Alp disiplini kayak ve kayaklı koşudan ibaretti. Bugün Türkiye Kayak Federasyonu çatısı altında Alp disiplini, kayaklı koşu, biathlon, kızak, snowboard, kayakla atlama branşları yer alıyor. Federasyonun verilerine göre lisanslı sporcu sayısı 8.900, antrenör sayısı 2.300, hakem sayısı 1.047, kulüp sayısı ise 890. Genç yaş kategorilerinde İstanbul kulüplerinin sporcularının bariz üstünlüğü var. Lakin bu gençler yaşam onları spor ile eğitim arasında bir tercih yapma noktasına getirdiğinde seçimlerini eğitimden yana kullanıyor. Bu yüzden büyükler kategorilerinde coğrafi avantajları da olan doğu kulüplerindeki sporcular ön plana çıkıyor.
Buz hokeyi ve curling liglerimiz düzenleniyor
Kış sporlarından buz hokeyi, curling ve buz pateninin kendi federasyonları var. Buz hokeyi ve curling liglerimiz düzenleniyor. Bu noktada 2011’de Erzurum’da yapılan Kış Üniversite Oyunları’nın kış sporları yelpazemizin genişlemesinde önemli rolü olduğunu belirtmekte fayda var. Bu organizasyon için inşa edilen bazı tesislerin kısa süre sonra hizmet veremeyecek hale gelmesi ise koca bir ayıp. Kış sporlarında hemen hemen tüm yükün federasyonların omuzlarında olması da olumsuz bir faktör.
Ulusal yarışmaların yanı sıra zaman zaman elit uluslararası organizasyonlar da düzenleniyor Türkiye’de. Ülkemiz 2015’ten bu yana Snowboard Dünya Kupası takviminde yer alıyor. Kış olimpiyatları tarihinde iki farklı spor dalında madalya kazanan ilk kadın sporcu olan Ester Ledecka, Kayseri’de piste çıktı. 2025’in mart ayında Erzurum’da yine Snowbord Dünya Kupası yarışı yapılacak.
Henüz dünya starlarımız yok lakin zaman zaman uluslararası arenada heyecan yaratan isimlerimiz oluyor. Olimpiyatlarda, dünya kupasında ve Dört Tepe Turnuvası’nda yarışan kayakla atlamacı Fatih Arda İpçioğlu bunlardan biri. Kısa kulvar sürat pateninde olimpiyat altıncılığının yanı sıra Avrupa üçüncülüğü olan Furkan Akar yıldızı parlayanlardan. Curling kadın ve erkek milli takımlarımız dünya ve Avrupa şampiyonalarında boy gösteriyor. Cem Boydak, bir Snowboard Cross Dünya Kupası’nda son 16 arasına girerek iyi iş çıkardı. Daha fazlası için daha fazla yatırım, daha iyi eğitim, daha çok gencin kış sporlarına ilgi duymasının sağlanması gerekiyor.
İklim krizi tehdidi
Gezegenimizin başındaki en büyük musibetlerden olan iklim krizi kış sporlarını ciddi anlamda tehdit ediyor. Bugün açık havada gerçekleştirilen pek çok kış sporu organizasyonu yetersiz kar yağışı nedeniyle suni kar yardımıyla yapılabiliyor. Uluslararası Kayak Federasyonu’nun raporuna göre 10 yıl sonra 2.500 metrenin altındaki tesislerde suni kar dahi çare olmayacak. Bu elbette çok endişe verici bir durum. Ancak Türkiye’nin bir avantajı var. Memleketimizde 3.500 metrenin üzerinde birçok dağ bulunuyor. Yani ülkemiz doğru bir strateji belirleyerek gelecekte de kış sporlarının sürdürülebileceği bir yer olabilir.
Son olarak Türkiye’de yapılabilecek ekstrem kış sporlarına da değinelim. Uçurtma kayağı olarak da bilinen snowkiting, buz tırmanışı, kar raftingi ülkemizde deneme fırsatı bulabileceğiniz branşlar.
Bu yarışmalar izlenir
Kış sporlarına şu ana dek ilgi göstermediniz. Ama artık yeni bir sayfa açıp bu dünyayla tanışmak istiyorsunuz. İşte size izleme önerilerimiz…
Dört Tepe Turnuvası
Kayakla atlamanın en prestijli organizasyonu olan Dört Tepe Turnuvası’na Almanya ve Avusturya ev sahipliği yapıyor. Bu iki ülkedeki ikişer yarışmada mücadele eden sporculardan toplamda en iyi dereceyi elde eden şampiyonluğu kazanıyor. 1953’ten bu yana düzenlenen turnuva 2024-2025 sezonunda 28 Aralık 2024-6 Ocak 2025 tarihlerinde gerçekleştirilecek. Bilet bulmanın hayli güç olduğu organizasyonda yarışmaların dışında renkli etkinlikler de yer alıyor.
Biathlon World Team Challenge
Kayaklı koşu ile atıcılığı yan yana getiren ve son yıllarda büyük popülarite kazanan biathlon’un yıldızları 28 Aralık 2024’te Alman futbol kulübü Schalke’nin maçlarını oynadığı VELTINS-Arena’da binlerce seyirci önünde hünerlerini sergileyecek.
2025 Alp Disiplini Dünya Şampiyonası
Slalom, dev slalom, iniş gibi disiplinlerin ustaları Avusturya Saalbach’ta 4-16 Şubat 2025’te yapılacak 2025 Alp Disiplini Dünya Şampiyonası’nda piste çıkacak.
2025 Kuzey Disiplini Dünya Şampiyonası
Kayaklı koşu, kayakla atlama ve kuzey kombine yarışmalarının yapılacağı 2025 Kuzey Disiplini Dünya Şampiyonası’nın ev sahibi Norveç’in Trondheim kenti. Organizasyonun başlangıç tarihi 26 Şubat 2025.
2026 Kış Olimpiyatları
2026 Kış Olimpiyatları’nın adresi İtalya. Oyunlar 6 Şubat 2026’da başlayacak, 22 Şubat 2026’da ise sona erecek. 16 branşta 116 yarışmanın yapılacağı bu dev kış sporları şöleni Milano ve Cortina d’Ampezzo’da gerçekleştirilecek.