“Mavisu’daki aile havasını özledik”

Türkiye’nin en köklü yurtdışı eğitim danışmanlık şirketlerinden Sempa’nın kurucusu Cem Uçak, ailesiyle birlikte yıllarca Mavisu Residence’ta yaşadı. Bir süre taşındıktan sonra Mavisu’daki aile ortamını özleyip geri dönmeye karar verdiler. Komşumuz Cem Uçak’ı yakından tanıdık.

ÖZDE GÖZLER

Cem Bey, öncelikle Ant Yapı dostları ve okurlarımız için sizi yakından tanıyabilir miyiz?

Tabii, Marmara Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdikten sonra, direkt eğitim turizmi alanına girdim. Sektörde 30 küsür yılı geride bıraktım. Evliyim, 35 ve 23 yaşlarında iki oğlum var. Küçük oğlum, liseyi Çin’de bitirip, üniversite hayatına Lüksemburg’da devam ederek bu sene bilgisayar mühendisliğinden mezun oldu. Şimdi yüksek lisansa devam ediyor. Büyük oğlum Bilgehan Uçak ile 10 yıla yakın beraber çalıştık. Sonra o, asıl mutlu olduğu alana, yazarlığa devam etme kararı aldı.

Kişisel ilgi alanlarınız nelerdir? Seyahat eder misiniz, hobileriniz var mıdır?

Mesleğim gereği bir ayağımız İngiltere’de olsa da yılın belli bir kısmını farklı destinasyonlara, bazen kendi düzenlediğimiz gruplarla bazen de ailece seyahatlerle geçiriyoruz. En keyif aldığım hobilerimden biri olan motosiklet tutkusundan beş sene evvel tamamen vazgeçmiştim ama bu sene yeniden başladım. Şehir içinden ziyade motosikletle uzun yol, hatta farklı ülkelere seyahat terapi olarak düşünülebilir.

Screenshot

Kuruluşunuz Sempa, yurtdışı eğitim danışmanlığında çok kapsamlı hizmetler veriyor. Firmanızı, hizmetlerinizi diğer şirketlerden ayıran en önemli özellikler nelerdir? Hizmetlerinizden biraz bahseder misiniz?

Şirketimiz Sempa Yurtdışı Eğitim, Türkiye’deki en eski yurtdışı eğitim şirketlerinden. 200’ün üzerinde farklı kolej ve Anadolu lisesinin yurtdışı eğitim programlarını ve yaz kamplarını organize ediyoruz. Programlarımız, profesyonel grup lideri refakatli 8-17 yaş grubu yaz okulu (İngiltere, Amerika, Almanya, Kanada, Fransa, İtalya) ve yurtdışında üniversite danışmanlığı, dil okulu hizmetlerini kapsıyor.

Yurtdışında okumak isteyenlere mutlaka bilmeleri, yapmaları gereken neler önerirsiniz?

Son yıllarda artan yurtdışında okuma talebi, lise yaş gruplarına kadar indi ancak bu süreç öncesi hem aile (özellikle aile) hem de öğrencinin doğru yönlendirilmesi son derece önemli, aksi taktirde büyük heyecanla başlayan yurtdışı eğitim hayalleri yarıda kalabiliyor. Doğru ülke, doğru okul, doğru bütçe ve doğru zamanlama ancak konuya hâkim profesyonellerle mümkün, ancak günümüzde kulaktan dolma ya da internetten gelen kaynağı belirsiz ve yetersiz bilgilerle yola çıkan veliler de görüyoruz maalesef.

Son dönemde hangi ülkelerde eğitim almak için talep çoğunlukta? Siz hangi ülkeleri, neden tavsiye edersiniz?

Ufak yaş gruplarında 8-17 kısa dönemli yaz okullarında her zaman en popüler destinasyon İngiltere. Ardından Amerika ve Kanada geliyor. Son iki yıldır ciddi vize problemi yaşandığı için sayılar oldukça düştü. Ardından da diğer yabancı dillerin ana vatanları Almanya, Fransa, İspanya ve İtalya geliyor. Üniversite eğitimine gelince… İşler son yıllarda değişmeye başladı. Geçmiş yıllarda ağırlıklı olarak Amerika, Kanada ve İngiltere üçlüsüne olan talep hem maliyetlerin artması hem de seçeneklerin çoğalmasıyla Avrupa ülkelerine kaymaya başladı. Özellikle Hollanda, İtalya, Almanya, Macaristan en iddialı ülkeler olarak yüksek sayıda lisans öğrencisine ev sahipliği yapıyor. Bundaki etkenlerin en önde gelenleri sürdürülebilir maliyetler ve eğitim kalitesi, ayrıca öğrencinin yurtdışına hızlı entegrasyonu.

Screenshot

Ant Yapı ile ne zaman, nasıl tanıştınız? Mavi Su Residence’ta yaşadınız. Ne kadar süre? Burada yaşamanın avantajları nelerdi sizin için? Taşınmayı düşünen müstakbel komşularınıza burayı nasıl anlatırsınız?

Ant Yapı ile yolumun kesişmesi, çok değerli bir arkadaşımın Ant Yapı da yönetici olması sebebiyle oldu. Ancak şirketin farklı farklı projeleriyle hem yaşamak için hem de yatırım amaçlı tanıştıktan sonra, o ailenin bir parçası oluyorsunuz zaten. Uzun yıllar Mavisu projesinde oturduktan sonra bahçe sevdasıyla yer değiştirdik. Ancak hem Mavisu projesindeki aile havasını özledik hem de projenin İstanbul’da, özellikle Ataşehir bölgesinde örneği olmadığını bir kez daha anladık ve şimdi tekrar geri dönme arifesindeyiz.

Bir yanıt yazın