HEYECAN DOLU YEPYENİ BİR KÜLTÜR SANAT SEZONU BAŞLIYOR

Dergimizin bu sayısında yazı uğurluyor, sonbaharı karşılıyoruz. Eylülde şehirde yeni kültür sanat sezonu da açılıyor. Peki hasretle beklediğimiz serin havaların bizi karşılayacağı sonbahar günlerinde ruhumuzu besleyecek kültür sanat eserleri neler olacak, şöyle bir bakalım…

BURAK GÖRAL

Türkiye’nin her zaman aşırı yoğun olan ve vatandaşını yoran gündeminden uzaklaşmak pek kolay değil. Neredeyse günün her saatinde hayatımızı bir şekilde etkileyen ya da sinirlerimizi bozan bir habere ulaşır olduk. Sosyal medya sayesinde gündemden kaçış pek mümkün değil, sosyal medyadan uzak yaşamak da zor. Cep telefonlarımıza bağımlı hale geldik adeta. Sadece ihtiyaç olduğunda birilerine ulaşmak için kullanmaktan çok; gündemi takip etmeyi sürdürmek, kendimizle ilgili paylaşım yapmak ya da çevremizde kimin neler yaptığından haberdar olmak için kullanıyoruz onları. Dolayısıyla bizi sadece iş ya da şehrin gürültülü temposu değil, bu gündemden eksik kalmama gayreti ve takip etme trafiği de yoruyor. Beynimizi ve iç dünyamızı dengelemek, zamanı biraz yavaşlatabilmenin ilk akla gelen yolu doğaya kaçmak denilebilir belki. Arkadaşlarla ya da akrabalarla buluşmak sosyalleşmek de bir çözüm elbette. Ama daha kısa süreli ve anında uygulayabileceğiniz kaçışlar da mümkün. Mesela kulağınıza sevdiğiniz bir şarkıcının ya da grubun albümünü açmak, yarım saatlik bir kitap okuma molası vermek, akşam yemekten sonra bir konser, tiyatro veya sinema planı yapmak ya da evde merak içinde izleyeceğiniz güzel bir film veya dizi bulmak…

İnsanın yine de hâlâ kendi kendine yapabileceği en güzel iyilik, kültür sanatla ruhunu beslemek. Haddindan fazla sıcak bir yaz mevsimini yavaş yavaş geride bırakırken önümüzdeki aylarda kültür sanat dünyasında karşımıza neler çıkacak peki?

Sinema canlanacak mı?

2020’de tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi büyük gişe hasılatlarıyla yol alan sinema dünyasını çok olumsuz etkiledi. Karantina sırasında sinema salonlarıyla arası açılan insanların süper kahraman filmlerine bile ilgisi azaldı. Belki de sinemaseverler gözle görülmeyen bir virüsün bütün dünyayı ne hale getirdiğine şahit olunca süper kahraman mitolojisinden eskisi kadar keyif almamaya başladılar. Hem zaten dijital platformlar da iyice güçlenmiş, karantinada evlere kapanan insanlar bir dolu içeriğin salonlarına, tabletlerine ve hatta cep telefolarına servis edilmesine iyice alıştılar.

Marvel Sinematik Evreni 22 filmlik macerasını 2019’da şahane bir final filmiyle (Avengers: Endgame) bitirmişti. Ama durmayacaklardı ve bir sürü planları vardı. Pandemi bu planların tam ortasına düştü. Sonraki filmler eskiler kadar ilgi görmediler. Ama yine de Hollywood süper kahraman ve çizgi roman uyarlamalarından vazgeçmiyor. Merakla beklenen Joker’in devam filmi Joker: İkili Delilik, ekimde gelecek sinemalara. İlk filmde eşsiz bir performansla izlediğimiz Joaquin Phoenix’e Lady Gaga eşlik edecek. Böylece Joker-Harley Quinn ikilisine yapılmış müzikal bir yorum izleyeceğiz. Ne kadar dalga geçilirse geçilsin Tom Hardy’nin başrolünde olduğu yeni bir Venom filmi de yine ekim ayında vizyonda olacak. Ama eylül ayında da çok merak edilen başka bir fantastik karakteri ağırlayacağız sinemalarda. Çünkü tam 36 yıl sonra adı üç kere söylenince ortaya çıkıveren Beterböcek’in devamını çekti Tim Burton. İsmi Beterböcek Beterböcek olan filmde ölüler diyarının bu hınzır kahramanını ilk filmdeki gibi yine Michael Keaton canlandırıyor. Farkındaysanız Hollywood devam filmlerine yüklenmiş durumda. Mesela kasım ayında usta yönetmen Ridley Scott’ın ilk filmden tam 24 yıl sonra çektiği Gladyatör II de gelecek karşımıza. İlk filmdeki bir çocuk karakter büyüdü ve kendi kuşağının en sevilen aktörlerinden biri olan Paul Mescal olarak arenaya çıkmaya hazırlanıyor. Karşısında Pedro Pascal ve Denzel Washington var. Filmin fragmanı milyonlarca kez izlendi ama böylesi bir epik macerada Jay-Z’nin hip hop şarkısının kullanılması da eleştirilmişti.

Disney’in 2000’li yıllarda çıkardığı, hem içerik hem de teknik anlamda en iyi animasyonlarından biri olan Moana’nın ikinci filmi kasım ayında vizyona gelecek ve Moana’nın yine maceralarla dolu bir yolculuğa çıktığını izleyeceğiz. (Disney ilk filmi 2026 için gerçek oyuncularla da bir daha çekiyor).

Yine bir Disney klasiği olan Aslan Kral, bir kez de CGI tekniğiyle 2019’da tekrar çekilmişti. Şimdi onun da devamı olan Mufasa’yı aralık ayında izleyeceğiz.

Türk sinemasında bir durgunluk var. Ekonomik zorluklar film çekme maliyetlerini de çok arttırdı. Bu yüzden düşük bütçeli komedi ve korku filmlerinin sayısı artarken pahalı prodüksiyonlar genelde dijitale çekilir oldular. Yine de aralık ayında vizyona girecek bizden de bir devam filmi merak uyandırıyor. 2007’de Serdar Akar’ın çektiği sert bir suç gerilimi olan Barda’nın devam filminde kimlerin rol aldığı ve konusu bu yazı yazılırken belli değildi. Bakalım bu sefer bir kadın yönetmenin (Hande Türkel) objektifinden nasıl bir film izleyeceğiz?

Evlerde neler izlenecek?

Dünyada en çok abonesi olan dijital platform Netflix’te Nicole Kidman, Liev Schreiber, Dakota Fanning ve Eve Hewson’ı bir araya getiren polisiye gerilim dizisi The Perfect Couple merakla bekleniyor. Özellikle kadın izleyicilerin keyifle izlemesi beklenen Elizabeth Olsen, Carrie Coon ve Natasha Lyonne’nin üç kız kardeşi oynadığı His Three Daughters,

Emily in Paris’in dördüdüncü sezonu, Arcane’in ikinci, Black Mirror’ın yedinci, Squid Game’in ikinci sezonu ve Cem Yılmaz’ın Erşan Kuneri dizisinin ikinci sezonunu sonbahar aylarında Netflix’te izlemeyi bekliyoruz. Ayrıca Netflix’in yerli projeleri arasında şu diziler de görünüyor:

Adsız Aşıklar (Halil Ergenç, Funda Eryiğit, Sedef Avcı, Yetkin Dikinciler)

Asaf (Cihangir Ceylan, Saadet Işıl Aksoy, Burçin Terzioğlu)

Bir İhtimal Daha Var (Ata Demirer, Esra Bilgiç, Uğur Yücel, Lale Mansur)

İstanbul Ansiklopedisi (Canan Ergüder, Helin Kandemir, Müjde Ar, Nezaket Erden).

Prime Video’nun yıldızı ise Yüzüklerin Efendisi evreniyle bizi tekrar buluşturan Rings of Power’ın ikinci sezonu. Daha önce beyazperdede Morgan Freeman’ın canlandırdığı Alex Cross adlı polis dedektifinin maceralarını anlatan Cross adlı dizi de Prime Video’nun kasım ayında tüm dünyada başlatacağı yeni yıldız dizisi.

Ama yine de Türkiye’de muhtemelen en çok konuşulacak ve gündem olacak iki dizi var: Ana karakterlerinden bazılarını gönderen ve yeni karakterlerle zenginleşecek olan Kızılcık Şerbeti ile ritmi yüksek, tartışması bol bir hikayeyi nefes nefese bir senaryoyla izleten Kızıl Goncalar.

Sahnelerde neler var?

Geçtiğimiz sezon sahnelenen ve ilgiyle izlenen pek çok oyun, müzikal yeni sezonda da devam edecek gibi görünüyor. Sinema filmi Aşık Shakespeare’in sahne uyarlamasında Nezaket Erden ve Uraz Kaygılaroğlu son derece sempatik performanslarıyla dikkat çekmişlerdi. SAKM’nin önceki sezonlarından devam eden Amadeus da hayli aktif bir şekilde sahnelenmeye devam edecek gibi görünüyor. Semaver Kumpanyası’nın senelerdir oynadığı, Moliére’in klasiğinden uyarlanan kalabalık kadrolu Cimri de belli ki devam edecek. Geçen yıl sahneledikleri Güzel Son da bu sezon ilgiyle izlenecek oyunlarından biri. Orhan Veli Kanık, Melih Cevdet Anday, Nurullah Ataç, Sait Faik Abasıyanık, Suat Derviş, Halim Şefik Güzelson gibi karakterlerin dünyasından İstanbul’u anlatan renkli bir oyun doğrusu.

Geçen yılın en iyi oyunlarından biri olan ve Haluk Bilginer, Zuhal Olcay, Yiğit Özşener, Özlem Zeynep Dinsel, Kıvanç Kılınç ve Gözde Kırgız’ın harika performanslarıyla izleyenlerin zihinlerine kazınan absürt tiyatronun başyapıtlarından Kel Diva, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ölümsüz eserinden uyarlanan ve tek başına onlarca karaktere hayat veren Serkan Keskin’in tek kişilik oyunu Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Latife Tekin’in harika romanından uyarlanan ve Nezaket Erden’in yine tek kişilik performansıyla seyircilerini büyülediği Sevgili Arsız Ölüm: Dirmit’i, Ayşe Kulin’in kitabından Nedim Saban’ın uyarladığı ve Nevra Serezli’nin başrolünde olduğu Veda bu sezonda da sahnelerde izlenebilecek. Şener Şen’i Zengin Mutfağı’nda yine izlemeye doyamayacağız.   

Geçen sezon sonunda açılışını yapan Chaplin’de kalabalık bir oyuncu kadrosu sinema tarihinin en sevilen ve tartışılan karakterlerinden biri olan Charlie Chaplin’in hayatının geniş bir özetini hızlı bir kurguyla sunuyor.

Ama sonbaharın en merakla beklenen yeni oyunu kuşkusuz Afife müzikali. Türk tiyatrosunun sahneye çıkan ilk kadın oyuncusu Afife Jale’nin hayatından uyarlanan müzikal eylülde perdelerini açıyor. Afife’yi Demet Evgar’ın canlandıracağı müzikalde Ayta Sözeri, Tilbe Saran, Necip Memili gibi oyuncular da rol almakta.

Kasım ayında İstanbul Zorlu PSM’de tüm dünyada ilgiyle izlenen Peaky Blinders dizisinin Rambert Dans Tiyatrosu tarafından yapılan çarpıcı sahne uyarlaması da izlenebilecek.

Sonbaharda hangi kitaplar çıkacak?

Ülkemizde kitap okuma alışkanlığı çok istenen bir düzeyde olmasa da epey hareketli bir kitap sürümü vardır her zaman. Yeni sezon yine dopdolu olacak belli ki.

Dizi olarak da uyarlanan Normal People romanıyla çok okunan yazarlar arasına giren Sally Rooney’nin yeni kitabı Intermezzo bütün dünyada büyük merakla beklenmekte. Yas tutmak, aile ve aşk temalarında gezinen duygusal bir hikaye anlatıyor yazar. 2017’de yine Can Yayınları’ndan çıkan Köpek adlı sert romanıyla Türkiye’de de ilgiyle okunan Kolombiyalı yazar Pilar Quintana’nın sonraki kitabı Uçurumlar’da ailesi tarafından çok da ilgi gösterilmeyen 8 yaşında bir kız çocuğunun yalnız kalbine götürüyor. Yine ülkemizde birkaç yıl önce ilgiyle okunan Shuggie Bain’in yazarı Douglas Stuart’ın sonraki kitabı Genç Mungo samimi ve etkileyici bir büyüme hikayesi anlatıyor.

Murat Gülsoy’un Kıyamet Sonrası Olağan Bir Gün, Yekta Kopan’ın Belki Yaz Erken Gelir, Hikmet Hükümenoğlu’nun Sonra Gözler Görür, Fatma Nur Kaplanoğlu’nun Babam, Ev ve Yumurta Kabukları adlı kitapları da yukarıdaki diğer kitaplar gibi Can Yayınları’nın sonbahar listesinde.

Doğan Kitap’ın sonbahar listesinde ünlü dansöz Nesrin Topkapı’nın otobiyografisi şimdiden merakla bekleniyor. Türkiye’de yıllarca dansöz denince ilk akla gelen isim olan Topkapı’nın hayatı Türkiye’nin eğlence kültürüne dair önemli bir okuma da sunacak belli ki. Yazar Nermin Bezmen yakın zamanda hayata gözlerini yuman eşi Tolga Savacı hakkında bir yas kitabı yazmış. En sevdiğini kaybetmenin ve bu kayıpla hayata devam edebilmenin zorluklarından da bahsediyor. Çocuk gelişimi konusunda yazdığı kitaplarla ilgi gören Dr. Özgür Bolat, Beni Ödülle Cezalandırma adlı çok satan kitabının devamı niteliğindeki Beni Övgüyle Cezalandırma ile yine sonbaharda Doğan Kitap etiketiyle raflarda olacak. Tuna Kiremitçi de kadın dedektif Perihan Uygur’a yeni bir macera yazmış.

Kitapları artık Yapı Kredi Yayınları’ndan basılan Türkiye’nin en çok satan polisiye yazarı Ahmet Ümit’in yeni Başkomiser Nevzat macerası sonbaharın en çok beklenen kitapları arasında.

Alfa Yayınları ‘Balkanların Maksim Gorki’si olarak anılan Rumen yazar Panait Istrati’nin bütün eserlerini yayımlaya hazırlanıyor. Ülkemizde en çok Akdeniz ile bilinen yazarın renkli bir dili vardır. Umberto Eco’nun Felsefe Tarihi serisinin 8. cildi ve Joseph Marie Eugene Sue’nun eleştirmenlerin ‘içinde 10 romanlık malzeme’ olduğunu belirttikleri Paris’in Gizemleri adlı klasik romanı da yine Alfa’nın listesinde.

Remzi Kitabevi de Türkiye’de en çok kitapları basılan sinema yazarı Atilla Dorsay’ın Benim Sevgili Altı Silahşörüm adlı yeni kitabını, Almanya’da yaşayan ünlü resim sanatçısı Mehmet Güler’in anılarını topladığı Güneşte Geçmiş’i çıkarmaya hazırlanıyor. Çeviri romanlarda ise sezona hazırladıkları üç kitap var: Flores Kadınlarının Laneti (Angelica Lopes), Tahran’ın Aslan kadınları (Marjan Kamali) ve Usta ile Margarita (Mihail Bulgakov).

Bir yanıt yazın