YELKEN AÇMAK…

Ant Yapı olarak özellikle sayfiye projelerinde, deniz kıyısında ve denizle içi içe konsept projeler gerçekleştiriyoruz. Bunu, su sporlarının her türlüsünün yapılabildiği yaşam alanları yaratmak, kısaca deniz sevgimizin güzel bir tezahürü diye de açıklayabiliriz.

Bu projelerin ilk örneğini Çeşme Alaçatı’da, sörf cenneti denen koyda ‘Port Alaçatı’ projesi ile gerçekleştirmiştik. Orada, yaşayanların evlerine hem karadan hem de denizden tekne ile ulaşabildiği ‘kanallı evler’ konseptine sahip ilk işimizi gerçekleştirerek ülkemize çok özel bir proje kazandırdık.

Bildiğiniz gibi 2020 yılında Bodrum Turgut Reis Aspat’taki ‘Anthaven’ projemizi hayata geçirdik. Tekne bağlama yerleri, çarşısı, 5 yıldızlı oteli ve mavi bayraklı harika plajı ile çok daha gelişmiş bir ‘kanallı evler’ projesi hayata geçirmiş olduk ve burayı etaplar halinde geliştirmeye devam ediyoruz…

Bu projeler vesilesiyle deniz ve su sporlarını seven tüm dostlarımızın isteklerine ulaşmalarına yardımcı olduğumuz için mutlu olduğumuzu ayrıca belirtelim.

Deyim yerindeyse, Ant Yapı yeni projelerine durmadan ‘yelken açıyor’.

Biliyorsunuzdur, denizcilik ve yelken sporlarıyla ilgili çok enteresan deyimler bulunuyor. Birkaç örneği sıralamak gerekirse…

YELKEN AÇMAK: Yola çıkmak, hareket etmek …
YELKENLERİ SUYA İNDİRMEK: Sakinleşmek, yumuşamak, razı olmak…
VİRA: Tüm dillerde denizcilerin bildiği bir deyim bu. Denize açılırken şans dileme anlamında kullanılır. Türk denizcilerde genellikle “Vira Bismillah” olarak kullanılıyor.
ALABORA: Denizcilikten gelen bu terim, işlerin ters gitmesi, ters dönmek, dengeyi kaybetmek anlamında kullanılıyor.

Böyle birçok deyim sıralayabiliriz…

Bu arada, yelkenli deniz araçlarının en büyük özelliği, bir noktadan istediğiniz bir noktaya, motorsuz olarak, rüzgâr nereden eserse essin çeşitli manevralar ile gidebilme yetisidir. Bu, büyüleyici bir spor olmasının yanında zekâ, öngörü, hızlı karar alma gibi birçok kişisel özelliğin gelişmesine yardım eder. Bu yüzden çocuklara ve gençlere bu sporu yapmaları özellikle tavsiye ediliyor.

Yelkenli araçların tekne ve dümen haricinde iki ana unsuru vardır: Biri üstünde bulunan rüzgârın itme gücünü kullanan ‘yelken’ kısmı, biri de altında sert rüzgarlarda teknenin çok yatmasını önleyen ‘salma’ kısmı… Burada özellikle çok beğendiğim başka deyimden bahsetmek istiyorum…

SALMASINA BAKMADAN YELKEN AÇMAK: Burada asıl anlatılmak istenen gücüne, kuvvetine, kapasitene, donanımına bakmadan, orantısız bir işe kalkışılması halinde sonucun hüsran olacağıdır. Halk dilinde “Boyuna bosuna bakmadan” diye de kullanılan, çok ders verici bir deyimdir bu.

Sözün özüne gelirsek… Üç tarafı denizlerle çevrili güzel ülkemize yakışan konsept projeler geliştirirken, amatör sporlara da destek oluyoruz. Bu bağlamda örneğin Bodrum Aspat ve İstanbul’daki yelken yarışlarına sponsor olmanın yanında ekip olarak da yarışıyoruz. Hatta bu amaçla, komşulardan oluşan ‘Anthaven Yat Kulübü’ bile kurduk. Diğer haberlerimizin yanında EQ dergimizin içinde yelken yarışları ile ilgili bu haberleri de görebilirsiniz.

Ant Yapı dostları olarak sizlere de “Vira Bismillah” diyerek başlayacağınız, şansla “Yelken açacağınız” güzel başlangıçlar; hiç “Alabora” olmayacağınız sağlıklı, huzurlu günler, aylar geçirmenizi diliyoruz.

MEHMET OKAY
Yönetim Kurulu Üyesi

Bir yanıt yazın