Ant Yapı olarak 30’uncu yılımızı tamamlamış olmamız, aklıma Necip Fazıl Kısakürek’in şu sözünü getiriyor…
“Dev gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak lazım.”
Bildiğiniz gibi ‘ANT’ Yapı’yı kurarken biz, Atamızın “Türküm, doğruyum, çalışkanım” sözünden esinlendik…
Ayrıca yurtdışında da faaliyetlerde bulunma hedefimiz doğrultusunda ‘ANT’ kelimesinin İngilizce karşılığı olan ‘karınca’ anlamının da bize çok yakışacağını düşündük ve yola çıktık…
Bu süreçte hem yurtiçinde hem de yurtdışında 10 milyon metrekareyi aşan ‘Dev gibi eserler bıraktık’, adeta bir ‘karınca’ gibi çalışarak…
Bu minik canlılara ‘karınca’ deyip geçmeyelim;
En büyük özellikleri, müthiş bir ‘toplum’ olma anlayışları… Topluluklarında iş bölümü, bireyler arası iletişim ve karmaşık problemleri çözme yetenekleri çok gelişmiştir.
Olağanüstü derecede çalışkan, zeki, üretken ve hızlı canlılardır. İş bölümü konusunda çok organizedirler, yaşam alanları olan koloniler yarım kilometre çapa ulaşabilen oldukça karmaşık yapılardır.
Karınca yuvalarını şehirlerimize benzetebiliriz. Bir tek yuvada binlerce karınca yaşayabilir, bir kısmı yuva yaparken bir kısmı yavrulara bakar, bir kısmı yuvaya yiyecek taşır, bir kısmı temizlik görevini üstlenir, bir kısmı ise yuvalarını korur…
Oldukça fedakar olan karıncalar, aç bir arkadaşlarına rastladıklarında antenlerini onun antenlerine dokundurarak besin aktarımı yaparlar…
Narin görünmelerine rağmen oldukça güçlü birer bünyeye sahiptirler, kendi ağırlıklarının onlarca katını taşıyabilirler. Bedenleri ağır olmadığı için çok yüksekten düşseler dahi ölmezler…
Kurdukları kolonileri korumak için tıpkı insanlar gibi savaşırlar. Bir karıncanın ortalama ömrü 45-60 gün arasında değişir ve öldüklerinde vücutlarından bir sıvı salgılanır, bu sayede birinin ölüm haberini alan karıncalar ölen arkadaşlarını mezara taşır.
Yukarıda saymaya çalıştığımız başlıca özelliklerinin dışında, yüzlerce faydalı iş gerçekleştiren bu minik canlılar ve oluşturdukları organize toplu yaşam yapısının, insanlığa örnek olacak bir yaşam felsefesi içerdiği yadsınmaz bir gerçek.
Dergimizin bu sayısında, karıncaların yaşam felsefesini örnek alarak çıktığımız yolda elde ettiğimiz başarılara bir göz attık. Her türlü zorluğa rağmen iyi bir ekip çalışması ve iş bölümü ile organize bir şekilde yapımızı korumaya ve geliştirmeye çalışırken, dergimizin içinde göreceğiniz gibi yeni ve çok özel projeler peşindeyiz…
Hem yurtiçinde hem yurtdışında güzel ülkemiz adına güzel bir şeyler yapmakla gururlanıyoruz, ödüller alıyoruz “Türküm, doğruyum, çalışkanım” demeyi de unutmadan üretmeye devam ediyoruz.